avrupalı insanları yabancı dizilerden tanıyanların anlayamayacağı farklardır.
türk erkeği bekarete önem verir avrupalı önem vermez evet,
ancak avrupalı kadın yaşam tarzını sahiplenir yaşadıklarının arkasındadır.türkiyedeki birçoğunun yaptığı gibi her haltı yedikten sonra orasını burasını diktirmez,
avrupalı erkek kadını fazla sahiplenmez, çünkü herkes bireydir ve herkes kendinden sorumludur.türk erkeği ise daha iki günlük kız arkadaşını bile sahiplenir yok kim baktık yok ne giydin vs. vs. sonra "yha trk erkekleri choq kıroo" diyen götü kalkık beyni ile egosu ters orantılı tipler oluşur,
avrupalı erkek evliliğin maddi ve manevi bir ortaklık olduğunun bilincindedir, o yüzden türk hemcinsleri gibi evlenirken soyguna uğramaz, "yok 10.000lik oda takımı 20.000lik mücevher alacaksın" tarzı salak salak taleplere maruz kalmaz evlenirken tavuk gibi soyulmaz,
bu örnekler uzar gider.eskiden avrupa nın rahatlığına ve modernliğine karşın biz de saflığımızla, dejenere olmamışlığımızla övünürdük, annelerimiz için babalarımız ilk aşklarıydı, herkes kendini sınırladığı herşeyi erken yaşamadığı için uzun ve köklü evlilikler ilişkiler vardı.
şimdi ise "şarklı gibi çeyiz düzdürüp garplı gibi kendini düzdüren" kızlarımız mevcut.söz meclisten dışarı ama buna örnek çok.artık her halt yeniyor gossip girl gibi üniversite hayatları yaşanıyor ama memlekete dönülünce birden cici hanım kız olunuyor.evlenmek için yolunacak erkek aranmaya başlıyor.
dolayısıyla salak türk erkeği avrupalıdan daha çok sevişmiş "namuslu!" kızı namus timsali gibi görüp eş diye koluna takıyor...
10 ülkede bulunmuş ve yurtdışında belli bir süre olarak yaşayan bir erkek olarak nacizane tavsiyem:
eğer imkanınız varsa, frekansınız tutuyor ve tamam diyebiliyorsanız yabancıyla evlenin.
