Türkiye geçen yıl 21 Şubat günü alınan bir kararla dalgalı kur sistemine geçti. Böylece Türk Lirası tarihinde sekizinci kere devalüasyonla karşılaştı.
Türk Lirası'nın yaşadığı ilk büyük şok, 7 Eylül 1946 devalüasyonuydu. Aslında ekonomide bu devalüasyona neden olabilecek bir gelişme de yoktu. Hem dış ticaret hem de bütçe dengesinde fazla sözkonusuydu.
IMF'e üye olmadan hemen önce yapılan bu devalüasyonun en önemli gerekçesi, artık kur artışlarının bu kuruluşa danışılarak yapılabileceği yeni döneme avantajlı girebilmekti. Ayrıca üzerinden fiyat ve miktar sınırlamalarının kaldırılacağı ithalatın çok fazla artması önlenmek istenmişti. Ancak, bu amaçlara ulaşılamadı. izleyen dönemde hem ihracat hem de ithalat arttı. Ama ithalattaki artış daha yüksek olunca dış ticaret dengesi açık vermeye başladı.
ikinci büyük devalüasyon ise birincinin tam tersine Türkiye'nin isteğiyle değil, 1958 yılında IMF'in zorlamasıyla hayata geçti. Aslında devalüasyon gereği daha 1954'te ortaya çıkmıştı. Hükümet bu önlemi almakta isteksiz davranınca, ekonomi 1954-58 dönemini krizde geçirdi. Rezervler eriyip ithalat yapmak iyice imkansız hale gelince IMF'in kapısı çalındı. Yapılan yüzde 221.4'lük devalüasyon, ancak üç yıllık bir gecikme ile olumlu sonuç vermeye başladı.
Süleyman Demirel-Turgut Özal ikilisinin ilk teşrik-i mesaisinin ardından 1970 devalüasyonu ortaya çıktı. Bu devalüasyonun gerekçesi de bir hızlı büyüme döneminin ardından gelen ekonomik durgunluktu. Alınan önlemler sonuç verecek gibiydi ancak önce 1971 askeri müdahalesi sonra da 1973 petrol şoku işleri berbat etti.
Bülent Ecevit hükümeti 1978 ve 1979 yıllarında iki devalüasyon yaptı. Ödemeler dengesindeki açık nedeniyle zorunlu hale gelen bu devalüasyonlar bir işe yaramadı. Çünkü Ecevit gerekli iç ve dış desteği sağlayamadı.
Demirel-Özal ikilisinin 10 yıl aradan sonra yaptığı ikinci devalüasyonu, ekonomideki yapısal dönüşümü amaçlayan bir istikrar programının parçasıydı. ilginçtir ki söz konusu ikilinin yaptığı bu ikinci devalüasyonu da bir askeri müdehale izledi. Alınan önlemler askeri müdahaleden sonra sonra olumlu sonuçlar vermeye başladı ve 24 Ocak 1980 tarihi yeni dönemin miladı olarak Türk Ekonomi Tarihi'ne geçti.
Türkiye 1 Mayıs 1981'den itibaren günlük kur ayarlaması sistemine geçti. Bu sistemin devalüasyonu ortadan kaldıracağı sanılıyordu. Ancak hükümetler kurları dengeli götürmeyi başaramadı. Zaman zaman kurların baskı altına alınması, doların olması gereken değerin altında kaldığı kuşkusunu doğurdu. 1980 öncesinden kalan "Ya döviz biterse..." korkusu da bir türlü aşılamadı. Döviz bulundurmanın da serbest bırakılmasıyla dış ticaret açığının her yükselmesinde ve ekonomideki her karışıklıkta dövize hücüm edildi.
Bu hücümların en büyüğü 1994 yılında oldu. 1993 yılında cari işlemler açığının rekor kormasıyla başlayan korku, hükümetin faizleri düşürmek için borç ihalelerini iptal etmeye başlamasıyla birleşince para dövize yöneldi. Merkez Bankası'nın döviz rezervleri bu hücumu önlemekte yetersiz kalınca, 26 Ocak 1994'te resmi dolar kuru yüzde 13.6 yükseltildi. Ancak yaklaşan yerel seçimler nedeniyle önlem almakta gecikilmesi dövize hücumun sürmesine neden oldu. 5 Nisan 1994'te istikrar paketi açıklanırken doların resmi kuru yüzde 38.9 yükseltildi ve 1 dolar 32 bin liraya yaklaştı. izleyen bir kaç günde dolar 40 bin lirayı aştıysa da daha sonra düşüşe geçti ve 31-32 bin lira arasına yerleşti. Bu devalüasyon sonucunda ihracatta sıçrama yaşandı, ithalatta ise gerileme oldu. Ancak diğer olumlu sonuçların alınması, bir yıl sonra erken seçime gidilmesi nedeniyle gerçekleşmedi.
DEVALÜASYON YAPANA DA YARAMADI
YIL 1946
ilk devalüasyon, Recep Peker Hükümeti '7 Eylül Kararları'nı aldı. Dolar 1.83 TL'den 2.83 TL'ye fırladı. Bir yıl sonra hükümet düşürüldü.
YIL 1958
Demokrat Parti, '4 Ağustos Kararları'nı aldı. Dolar 2.83 TL'den 9 TL'ye fırladı. 1960'ta darbe yapıldı. Başbakan ve iki bakanı asıldı.
YIL 1970
Başbakan Demirel, '9 Ağustos Kararları'nı açıkladı. Dolar 9 TL'den 15 TL'ye çıktı. 7 ay sonra 12 Mart Muhtırası verildi ve hükümet düştü.
YIL 1980
Demirel hükümeti, '24 Ocak Kararları'nı açıkladı. Dolar 70 TL'ye çıktı. 8 ay sonra 12 Eylül darbesi oldu ve Demirel hükümeti düşürüldü.
YIL 1994
Çiller koalisyonu '5 Nisan Kararları'nı açıkladı. Dolar 32 bin TL'ye yükseldi. 28 Şubat 1997'de 'Post-Modern Darbe' yapıldı ve Çiller hükümeti düştü.