Son maçtaki Dirk Nowitzki'nin isteksizliği içimi biraz umutla dolduruyor. Zaten Türkiye'yi futbolda sistemler ve yıldızlar yenerken baskette biraz daha zeki işler yaptığımızdan dolayı daha çok yıldızlara yeniliyoruz. Sistemlere karşı zekice karşılıklar verebiliyoruz. Elbette sistemleri tartışılmaz ama son dönemdeki diğerlerine nazaran yenildiğimiz iki kritik maça bakalım. ABD'ye karşı Kevin Durrant, Fransa'ya karşı Tony Parker'ı tutamamanın getirisi olan mağlubiyetler. Sonuçta, Dirk Nowitzki de kendi istediği zaman tutulabilecek bir adam değil ama bariz bir şekilde bu Avrupa şampiyonasına dair konsantrasyon eksikliği var üstünde... Bu, Türkiye için güzel bir durum. Başka iyi oyunculara elbette sahip bir Almanya'ya karşı oynayacağız ama sistem olarak en az 5-6 farkla son dakikaları rahat bir basketbolla geçirmemiz gereken bir maça çıkıyoruz. Nowitzki de son oynadığı maçtaki isteksizliği ve "NBA lan benim işim, ne yapıyorum ben burada" tavrıyla performansını sergilerse güzel bir galibiyet bizim için rüya değil.