kenan evren ve çetesinin tükiye'yi zorbalıkla yönettiği yıllarda yaptıkları işkencelerde hayatını kaybedenleri ve madur olanları anmak adına açılan sergidir. işkence yöntemlerinin tarif edildiği yazılardan ve maketlerden tutun da deniz gezmiş'in parkasına kadar herşey var o sergide.
sergideki ziyaretçi defterinde ilginç yazılar da var. bana en ilginç geleni imzasız bir yazıydı. yazıyı yazan kişi o dönemde askerliğini ankara zırhlı birlikler tümeninde yapmış. rütbesiz askermiş ve işkence timinde görev vermişler kendisine. yapılan işkencelerin tanığı olmuş istemeden. şahit olduğu o vahşet hâla rüyalarına giriyormuş. işkencelere seyirci kalmak ve hiç birşey yapamamak onu kahretmiş. bunlar yazılıydı defterde.
ama o deftere yazamadıkları da var. en büyük şikayeti sadece mamak ve diyarbakır cezaevinin işkencehane olarak bilinmesi. ya da medyada sadece oraların adının geçmesi. zırhlı birliklerin adının geçmeyişi onu çok üzüyor. bu bilgi eksikliği ile 12 eylülden sağlıklı biçimde hesap sorulamayacığını düşünüyor kendisi. doğan güreş o sırada tümen komutanıydı, çevik bir ise okul komutanıydı ve tümende aktif görevi vardı. eğer birgün gerçekten kenan evren ve çetesinden hesap sorulacaksa bu adamlar görmezden gelinmemeli.
vücuduna tuzlu su döküldükten sonra cinsel organına elektrik verilen bir insanın avaz avaz bağırırken çıkarttığı o seslerini duymak ne acıdır. boşaltılmış tümen sinemasının duvarlarına vuran sesler yıllarca işkence görenlerin ve işkence tanıklarının beyinlerinde yankılanır durur. o dönem gençliği bu nedenle sağlam bir psikolojiye sahip değildir.
müzeyi gezmek isteyenler ankara'da kenedy caddesi üzerindeki çankaya çağdaş sanatlar merkezini ziyaret edebilirler.
not: askerlik yapmayanlar için hemen bir açıklama yapmam lazım. askerde bir emir verildi mi mutlaka o emre uymak zorundasın. yoksa çok ağır cezalar seni bekler. işkenceci diye aşağılanan erlerin durumunu da düşünün. zor olacak, ama düşünün.