herkesin kalbinin gizli bir köşesinde olan ''hani bir zamanlar biri vardı'' diye iç geçirilen kişilerdir. sık sık akla gelirler. insanın belleğinde boşluğu doldurulamayacak bir iz bırakmışlardır. ulaşılmadıkları için hep güzel yönleri hatırlanır. bıçak yarası gibidirler, yaraları geçsede izleri hep kalır. bir şarkıda veya bir şiirde hatırlanır ve içinizi yakarlar. hakkında ''acaba onla olsaydık şimdi ne olurdu?'' diye düşünülen ve hep daha iyi olacağına inanılan kişilerdir.
nice aşklar yaşamışsınızdır, maço aşık olduğunuz, utangaç olduğunuz, romantik sevgi kelebekleri gibi bir sürü aşk yaşamışsınızdır ve yitirmişsinizdir. bazen hatırladığımız o kadınları, yaşanılan iyi ve kötü günleri düşünürsünüz, ve tanrı bir anlığına yeryüzüne eğilip usulca üfleyip hafızamızı silseydi ve biz yaşanmış her şeyi unutarak iki yabancı gibi yeniden karşılaşsaydık ne olurdu? yaşadıklarımızı bir daha yaşamak için birbirimize tekrar yürürmüydük? yoksa birbirimize aldırmadan geçermiydik? diye düşünürsünüz. şüphesiz aşkı, acıyı, sevinci, hayatı yeniden öğrenmek için koşar adım ilerlerdik. geçmişte olmasına rağmen ona yeniden gideceğimizi düşünürüz.
insanın ilk aşkı gibi hayatına sonradan dahil olan insanlarda ilk aşkı gibidir. kışkırtıcı bir bakışı ile çılgına döndüğünüz, bir dudak büküşü ile acılar çektiğiniz, kahkahaları ile şenlenip göz yaşları ile kederlendiğimiz, bir tanrıça katına çıkarıp tapındığımız, memelerinde, kasıklarında, kalçalarında, bacaklarında, boynunda adanmış topraklarda dolaşan bir sofu gibi vecd içinde kendinden geçerek dolaştığımız, dizlerinizin dibine oturtup saçlarını taradığımız, saçının bir teline zarar gelmesin diye futursuzca ölüme yürüyeceğimizi hissettiğimiz aşklar, her biri ilk yaşadığımız duygusal birlerşmenin, aşkın eserleridir. her daim her kadınla yaşanılacak olan duygulardır. hiç biriside unutulmaz, her daim aklınıza gelirler.
hep şöyle demişimdir kendime, ''herkesin yaşanmış yiten sahneleri vardır. yaşanmış ve yarım kalmış, büyüleri yol almış sonsuzluğa, ama unutulmamak şartı ile''
