bir ulu sözlük uygulaması.
bu sözlükte ilk defa yazarlık yapmıyorum ben. daha önce de bir hesabım vardı. şu an söylediğim şeyleri o zaman da söylerdim. çok tepki topladım. terörist ilan edildim ve en sonunda sildiler beni sözlükten. silinme nedenim de kürtlerin haklarını savunmamdı. anlaşılmadı ya da anlaşıldı da işlerine gelmedi, bölücülükle suçlandım. neticede silindim. bir mesaj yollladım yönetime madem bu entryden dolayı siliniyorum, bölcülük yaptığımı düşünüyorsunuz o zaman dedim. eğer bölücülükse benim dediğim entryi şikayet edin gerekli mercilere. işlem yapılsın hakkımda dedim ama cevap verilmedi. geçen 1,5 yıl sonunda kapıma polis dayanmadı hala, bundan sonra da geleceklerini düşünmüyorum. ya şikayet etmediler ya da polis/savcı yazdıklarımın bölücülük olmadığını düşünerek işlem yapmadı. bunların dışında iki ihtimal daha var elbet, hala takip ediliyor olabilirim gerekli kanıt bulunamadığından veya ben bir şizofrenim.
neyse konu bu değil, konu zamanında bana uygulanan haksızlığın hala devam ediyor oluşu. yaklaşık bir haftadır buradayım. yazmaktan çok okuyorum. ne var ne yok neler değişmiş diye. bu kısa gözlemden anladığım;
her şeyin daha da kötüye gittiği yönünde. farklı seslere tahammül yok. herkes, akepeci, kemalist, ülkücü üçlüsünden biri olmak zorunda sözlükte. diğer düşüncelere pek yer verilmiyor. onlar yok demiyorum kesinlikle ama sayıları çok az. ha bire siliniyorlar bu düşüncelere sahip yazarlar. sözlük yönetimin bu tutumu ifade özgürlüğüne büyük bir darbedir, kendisiyle çelişmesidir. ifade özgürlüğüne gelince kimse bunlardan daha özgürlükçü değil. ifade özgürlüğü engellenemez diye avazları çıktığı kadar bağırıyorlar. sokağa çıkıp protesto ediyorlar özgürlüğe müdahaleyi. iş uygulamaya gelince "sözlük demokrasi vaadeden bir yer değil." sözünün arkasına sığınıyorlar.
durum böyle ama ben yine de burada yazarlık yapmaya devam edeceğim eğer beni de bu sebepten dolayı silmezlerse. hatta durumun böyle olması beni yazma konusunda daha da tetikliyor, hevesimi artırıyor.