emperyalizmdir. bu düzen kapitalizmin 2. evresidir. kapitalizmin dünya sistemi olmasından sonra artan kapitalist ülke sayısı ile birlikte üretim de artmıştır. önceleri serbest piyasa mantığıyla büyüyen kapitalizm üretim fazlasının ülke içinde satılamamasından dolayı elince kalmaya başlamıştır. bu yüzden az gelişmiş ülkelere sermaye ve üretim fazlası ihracı artmıştır. fakat milli karakterli olan burjuvaziler arasında bu sorun doğurmaya başladı bu bir süre sonra. işte bu nedenle büyük devletler arasında gümrük duvarları oluşmaya başladı. bu ise gittikçe artan şoven duygular ile savaş demekti!
emperyalizmin gelişmesi ile büyük kapitalist devletler arasında bir mali oligarşi doğdu. bu bankaların oluşturduğu sermaye oligarşisiydi. yani uluslararası büyük şirketler ulusal küçük şirketleri denetimleri altına almaya başladılar. işte bu her ülkenin kendi burjuvazisi için tehlike demekti. fakat aynı zamanda egemen güçlerin uluslararası arenedaki gücünü artırıyordu. bu karmaşık yapısından dolayı iç içe geçmeye başladı sermayenin güçleri. küçük şirketler ellerindeki sermayeyi büyüterek büyük tröstler halinde geldiler. ve bu her ülke de olduğundan- büyük devletler- en baştaki soruna yol açtı; gümrük duvarları. bu nedenle savaşlarla yoğrulmuştur tekelci kapitalizm ya da emperyalizm.
