bir bakarsınız insanlar birbirini kandırıyor; en ufak şeyler bile ölüm malzemesi olabiliyor, ufacık şeyler bile artık insanları etkilemeye yardımcı oluyor... komşularınıza arkadaşlarınıza bakarsınız; en yakınlarınız olsalar bile hep bir diken üstünde olma durumu var; hele bir de karşılık bekleme durumu ile bezenmiş. insani ilişkilerin bile suyu çekilmiş. artık insanlar bildikleri insanlara bile selam vermekten aciz. yozlaşmış, asimilize olmuş gençlik de gelecekte ne olacağından habersiz; internet cafe'lerin önünde saçları dikilmiş, küpeleri çeşitli biçimde geyik muhabbetine katkıda bulunuyorlar. devlet deseniz ''nerede hani?!... şimdi buradaydı'' dedirtecek derecede yok olmuş. rant kavgasına girmiş, birbirini düdükleyip, birbirleriyle kavga etmekten bıkmayan, sorunlardan bihaber, iki tane açılış yapmayı devlet adamlığı sanan bünyeler.
sinema, tiyatro, resim... sanat. kimilerine göre, ''aklın, kalp ve de yetenekle birleştiği obje'' ama artık, içi sadece ve sadece para ile bağdaştırılmaya çalışan kalıplardan ibaret olan zamazingo. sabah uyanan, işe giden, rutin işlerini gerçekleştirip, yorgunluğunu bir nebze olsun rahatlatmak için tv'ye yönelen insanlar. sırf para olsun diye dizilerin arasına boğulmuş insanlık; özellikle de türk milleti.
hele bi de insanlık. vicdaniyet, erdem gibi şeylerin artık klişe geldiği bir dünyada ananelerinden kopmadan yaşayan; ama bu ananelerinden kopmadan çalışan insanların maalesef ki azınlığı oluşturduğu bir güruh. hırsızlık, kapkaç, cinayet, uyuşturucu kaçakçılığı, tecavüz. hepsinin özellikle 5 sene zarfında ayyuka çıktığı bir toplum.
işte böyle bir ortamda kendisini bulamayan, birçok şeyini kaybetmiş, t-1000'e karşı oyunu kaybetmek üzere olan t-800'den farkı yoktur iyi olmak... toplumsal özelliklerini kaybetmiş, sosyoloji biliminin açıklamaya çalıştığı bir arenada incelenmesi gereken bir obje olmuşken, insanların yavaş yavaş huylarını değiştirmeleriyle, ''aman iyi olsam nolur canım, benim çıkarım nolcekki'' demeleriyle yamulmuş, erimiş, kıvamı bozulmuş kavramdır.