üniversite kampüsünün demir kapısı. bir el yapışmış demire. öyle güzeldi ki gözleri, saf ve samimi. elleri sallıyordu demirin kapısını, al beni. hicrandım o akşam tarifsiz. dalgasız deniz gibiydi sözleri, al beni.
al beni al beni, nereye kadar. nereye kadar hicran, nereye kadar.
müteferrikayı hatırladım o an. polisin mahzeni. küçük kızlar vardı sanki, çıkart komutuna isyan.
küçücük kızlar başları örtülü.
küçücüktü daha, diyarbakırın köpekli teğmeni gibi asıldılar.
küçücüktü başı, seremonide koparıp aldılar.
türbanmış taktıkları.
hani bir avuç, avuçiçi kadar
türbanın altında hayat.
hani hayat kadar önemlidir ya hayat,
topladı saçlarını, belki kopardı köküne kadar.
ağlıyordu küçücük gözleri
hicrandım o akşam
tarifsiz.
kurtar beni yarab.