insanların protesto haklarının sınırları üzerine düşünmemize olanak veren olay.
emre galatasaray-fenerbahçe maçında ıslıklansa, yuhalansa, (ki öyle olur) bu alışılmış, küçük bir detay olarak kalır ve üzerinde çok durulmazdı. ancak aynı emre milli maçta aynı galatasaray taraftarı tarafından ıslıklanıp, yuhalanınca, bu günlerce tartışılır. bu ıslıklar milli formaya yapılmıştır geyikleri döner durur her tarafta ve çoğu galatasaray taraftarı bile, bu durumu olumsuzlar ve yapılmaması gereken bir ayıp olarak görür.
yani burdaki mesele milli formadır, çünkü emre aynı emre'dir. o kutsal formayı giyen futbolcunun geldiği takıma bakılmaksızın asla ama asla yuhalanmaması gerektiği türküsü oy çokluğuyla, davul zurna eşliğinde çalınır, söylenir.
buraya kadar sabreden sözlük okuru. (bakma etrafına, evet sen) işte meselenin can alıcı noktası geldi; o zaman devlet büyüklerinin yuhalanması (cumhurbaşkanı, başbakan, bakan vs. vs.) çelişki değil midir? çünkü madem ki asıl mesele milli dava, bir bakan o davayı bir futbolcudan çok daha fazla omuzlamaktadır. yani emre'yi milli maçta ıslıklamayan, ama galatasaray-fenerbahçe maçında ıslıklayan ve x partisine oy veren bir galatasaray taraftarının, y partili bir devlet görevlisini de, hangi platformda olursa olsun, ıslıklamaması, protesto etmemesi lazım gelir. hayır diyenler varsa, ya alınlarını karışıma doğru uzatsın, ya da aristo abiyi çağırsın.
milli maç olsun ya da olmasın, bir taraftar uygar sınırlar içinde sevmediği bir futbolcuyu protesto edebilmelidir. sevmediği bir devlet görevlisini de protesto edebilmelidir bir vatandaş. piçe piç demek gerek, her köşe başını piçlerin tuttuğu bu talihsiz çağda çünkü. (bundan emre'nin piç olduğu sonucunu çıkarmayın. emre piç olur mu hiç! o oyuna, emeğe, meslektaşlarına, saygılı, el kol hareketi yapmayan, güler yüzlü, vatanını, milletini seven bir futbolcu, kaptan ve en önemlisi bir insandır. lütfen)
'milletimi, devletimi, ülkemi en çok ben seviyorum, sen benim gibi sevmediğin için, sevmiyorsun' kavgasının sıklıkla yaşandığı güzel ülkemizin, çirkin iki yüzlülüklerinden birinde daha görüşmek dileğiyle. her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsa. saygılar efendim.