karşımdaki insan kötülükler yaparken, belki de hayatımı mahvetmişken, ben hala onun iyi yanlarını aramaya bakıyorum, hala yüzüne gülüyorum selam verdiğinde, eski dost nasıl olsa diyorum, benim sırlarımı, hayatımı başkalarına anlattığına göz yumarak. o napıyor ? arkasını dönerken bile beni konuşuyor arkadaşıyla belki ve ben hala iyi kız/çocuk diyorum.
bu yüzden bir arkadaşımla tartıştım. böyle yaparsan başka anlaşılır diyor, senin arkandan konuşan bir insanın yüzüne gülme, tam hak vericekken ona sana akıl veriyorum deyip saldırmaya başlıyor sözleriyle. şok oluyorum bir anda, tam akıl vermek ne demek dicekken, o başlıyor yüzüme diyemediği şeyleri yazmaya. ben kardeşim sanmıştım diyorum kendi kendime, çünkü çok güzel vakitlerimiz olmuş, birbirimizin her şeyini biliyoruz. saatlerce konuşuyoruz..
ben hayatım boyunca bir arkadaşıma akıl vermek sözcüğünü kullanmadım, birine derim evet akıl almak istiyorum senden, ama ben sorarım, sonrasında o neyse düşüncesi onu söyler, bu böyledir.herkesin aklı kendine yeter düşüncesindeyim. o da kullanmazdı. ne oldu birden ne oldu da o kadar değişti. yaklaşık 1 sene geçti hala anlamış değilim.
konuşmayı şöyle bitiriyoruz ardından ; birbirimize olan saygımızı yitirmeden bu konuşmayı bitirelim diyorum. cevap sadece peki, özür dilerim oluyor. bilmiyorum anlattı mı bana dair bir şey başkalarına, ama ben yapmadım onun hayatına dair hiçbir sır kimse de değil. olmaz da.