iki seyyah bir şehirden diğerine gidiyormuş.derken yollarının üstüne taşkın bir dere çıkmış.tam suyu geçeceklerken , az ötede korkudan tir tir titreyen yapayalnız ve gencecik bir kadın görmüşler.adamlardan biri hemen kadının yardımına koşmuş onu sırtına almış, suyu öylece aşmış sonra derenin öte yakasında yere bırakıp... iyi günler dilemiş. böylece yollarına devam etmişler ancak yolun kalan kısmında öteki seyyahın ağzını bıçak açmamış. suratından düşen bin parça . somurttukça somurtuyor bir kaç saat böyle surat astıktan sonra suskunluğunu bozup şöyle demiş : 'ne demeye bir kadına yardım ettin bir de üstelik ona dokundun seni ayartabilirdi.baştan çıkarabilirdi,erkekle kadın böyle temas etsin olacak iş mi? ayıp yahu olmaz bize yakışmaz.' kadını sırtında taşıyan seyyah sabırla gülümsemiş: 'iyi de dostum. , ben o genç kadını derenin karşısına geçirip orada bıraktım; sen hala neden taşırsın ?