arabesklik paçalarından akan bir cümle olmasının yanında, ülkenin en batılı kulübünün en müthiş tezahüratı olmuş slogan.
1987 hazrian'ın da 14 senelik "çile"yi bitiren motto olmuştur bu.
ancak büyüklüğü bence buradan ileri gelmez. sene 2005, galatasaray yüzüncü yılı olması sebebiyle tarihini anlatan bir belgesel çıkartır. çoğu galatasaraylı bir şekilde bunu izler. o yıllar zor yıllardır, zira 2000 yılından beridir cimbom gerilemektedir. ve 2002 yılından beridir de şampiyon olamamaktadır. tribünler 1986'nın efsanevi eskişehir maçında 50.000 kişinin ali sami yen'i "seni sevmeyen ölsün" diye inlettiğini izlemiştir belgeselde.
ve talimatsız, kendiliğinden gelişir herşey. 2006 senesinde ali sami yen her maç daha da şiddetle sasılmaya başlar bu motto ile yeniden. 20 sene sonra. cimbom önüne geleni yenmektedir, en büyük rakibi fenerbahçe'den 4 yemiş ve sezona nihayet vermek üzeredir.
14 mayıs 2006...fener'in denizli'de takıldığı gün. o gün kayseri maçı oynanırken aradaki puan farkına rağmen ali sami yen hala inlemektedir:
4 senelik bu çile
bitsin artık bu sene
sen şampiyon olacaksın!
seni sevmeyen ölsün!
o gün türkiye'de ve sami yen'de şampiyon olmayacağımızı düşünen bir tane galatasaraylı yoktu. ben dahil; bir gün önceden rakibinin iki puan gerisindeki takımımın şampiyon olacağına öyle inanmıştım ki balkona bayrağımı asmıştım bile.
fenerlilerin alaycı gülümsemelerine rağmen.
belgeselden çıkıp gelen 20 senelik tezahüratın yarattığı iman 14 mayıs gecesi hakikati tescil etti bir defa daha.
asil ruh geçmişten akıp gelen şanlı tarih o gece orada bedenleşti.
kültür simgesi işte budur. galatasaray'ı ayakta tutan ve geleceğe taşıyan bu kültürdür. seni sevmeyen ölsün ilk defa stadı inlettiğinde daha doğmamış olanlar dahi bu sloganla can verdiler cimboma.