Türkiye için olumsuz değerlendirmeler içeren BM'nin Palmer raporu üzerine, türkiye'nin israil ile diplomatik ilişkileri 2.katip düzeyine indirmesine dair bakanlık açıklamasında, satır arasında, "Doğu Akdenizde seyrüsefer serbestîsinin sağlanması için gerekli her önlem alınacaktır" ibaresi ile ortaya çıkan son derece zayıf olasılıktır. bu ibare hakkında CHP'li Loğoğlu, "Gazze ablukasını tanımadığını belirten bir Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de askeri önlemler de alabileceği anlamına geliyorsa, bölgede gerginliğin artabileceği ve Türk ve israil deniz kuvvetlerinin karşı karşıya gelebileceği ihtimalini beraberinde getirecektir. Bu yaklaşımın hangi nedenlerle ve gerekçelerle Türkiye'nin ulusal çıkarları ve güvenliğinin bir gereği olduğunu Hükümet kamuoyumuza anlatmalıdır. Komşularla sıfır sorun politikasıyla yola çıktığını iddia eden AKP'nin Türkiye'yi sıcak çatışma eşiğine taşımış olması ihtimali hazin ve kabul edilmezdir" açıklamasında bulunmuştur. ancak, bu sert ifadenin, diplomatik yönden başarısız olan iktidarın hayalkırıklığının verdiği öfkeyle, abd'ye, israil üzerindeki nüfuzunu kullanmaya örtülü davet anlamına geldiği, iktidarın, israil ile çatışma iradesi olmadığı, abd'nin buna asla izin vermeyeceği, tek amacın israil'den bir özür koparmak ve türk ve ortadoğu halkları nezdinde sükse yapmak olduğu, bunu sağlamak için gerginlik yaratmak ve abd'yi arabulucu kılmak istediği kuvvetle düşünülebilir. israil'in türkiye'nin tavrına karşı cevabının "özür dilememe kararlılığı" yönünde olması ise, iktidarın şov yaptığını bilmelerinden kaynaklanmaktadır. anlık, ilkesiz, seviyesiz, bir özüre fit, oportünist ve abd kuyrukçusu politikalar nedeniyle, ulusal itibarımız on paralık haldedir.