aşık adama aşk her yerde vardır arkadaş. baktığın her yerde, aldığın her nefeste aşkı hissedersin zaten. sevgilinin hasretiyle, aşkıyla uyandığın her sabah, uykuya daldığın her gece, zaten günlerin, gecelerin en özelidir. bir de kalkıp da, valentine diye bir zat-ı muhtereme uyup da, sevdiceğin için bir gün tahsis etmek de neyin nesi oluyor acaba?
benim, sevgilimin varlığını hissettiğim her saniye, her gün; sevgililer günüdür arkadaş. eğer ki, sen sevgini bir güne sıkıştırıyorsan amenna, ama benden aynı şeyi bekleme. ben, nefes alıp verdiğim her anda, aynı aşkı hissediyorum ki zaten. şubatın 13'ünde de aynı bu, 14'ünde de. 15'inde de aynı olacak.
illa da özel bir gün istiyorsan; sevgilinle ilk tanıştığın, gözgöze geldiğin, içini ilk yaktığı günü özel gün say. ilk defa onu sevdiğini söylediğin günü, aşık olduğunu ilk hissettiğin günü say. ama kalkıp da, 6,5 milyar insanla birlikte kutladığın bir günü, özel gün diye getirme karşıma.
hadi bırak şimdi o kırmızı gülü, allanıp pullanıp paketlenmiş hediyeyi de, git sevgiline sarıl, sevdiğini söyle. böyle saçma, tüketim dayatmalarına da prim verme bir daha. hadi bakalım.
tanım: şubat ayının 14. gününe tekabül eden saçmalık.