birilerinin söylediklerine öfkeyle tepki gösterilirken gerçekten kısıtlanmaya çalışılan bir düşünce özgürlüğü mü söz konusu oluyor da; savunma bu yönde gelişiyor? artık oto-savunma aracı olan düşünce özgürlüğünden önce, bazı başka kavramlarımızın varlığını basbayağı unuttuğunu gözlemlediğim insanlara sesleniyorum: sağduyu nerede? üslup nerede? seviye nerede? amaç nerede? anlam nerede? nerede ha nerede?
üslupsuzca, anlamı boşaltılmış cümlelerle insanlar birbirlerini rahatsız etmeye gayret ediyor; en rahatsız edici kişi olmayı gaye ediniyorlar. ben bunlara mı saygı duyacağım? bu mu düşünce özgürlüğü? hasiktir oradan. hasiktir. bunca zamandan beri, yıllardan yüzyıllardan beri insanlar sonunda içinden geçeni rahatça söyleme özgürlüğüne kavuştu da; görmüş olduk basbayağı içlerinin ne kadar boş olduğunu neredeyse herkesin.