küçüklükten beri sırf toplum istedi diye heteroseksüel olmuş bir insan, sırf toplum istedi diye vücudunun bir parçası kendisine sormadan kendisinden uzaklaştırılan bir insan (sünnetli bir insan), şimdi de sırf toplum istedi diye kimin neyi sevmesi gerektiğine karar verip, onu yargılayan bir insan: homofobik.
kulağa hiç de şaşırtıcı gelmiyor. okullarda şekilci, despot, düşündürmekten uzak bir eğitim verilmesinin meyveleri elbette ki böyle olacaktı. hiç öğretilmedi ki onlara; hayatları boyu beyinlerine doldurulan şeylerin kendi mantıklarından geçirmeleri, doğruluğunu tartışmaları. sonuç: doğru sandığı salt çıkarımlarıyla ona buna saldıran, herkesin kendi gibi olmasını bekleyen saygısız bir toplum bireyi.
şimdi gelelim homofobik ve insan sevmeyen insan olmaya da çalışmayan insansıların bazı çıkarımlarıyla ilgili problemlere:
-tıp dünyasında bu işle ilgilenen onca profesörün çıkarımlarıyla hastalık olmadığı belirlenmiş ve tüm dünyadaki uzmanlar tarafından da hastalık olmadığı onaylanmış bir şeye hala "hastalık" demekle ne yaptığınızı düşünüyorsunuz? gerçekten merak ediyorum. asıl uzman siz miydiniz de sizin düşüncelerinizi sormadılar mı bu karar tıp dünyasında alınırken. yoksa ne?
-pedofili, zoofili gibi şeyleri oturup da homofiliyle birlikte tutabilen insanlar, gerçekten düşünebilmek için hangi reseptörleri oradan oraya boşaltıp, hangi sinapsları, hangi enzimleri çalıştırdığınızı merak ediyorum. hakkınızda tez yazmayı düşünebilirim. incelenmek üzere lütfen birinizi bana veriniz.
birisi ağzı dili olmayan, insanlar nasıl isterse öyle yaşamak zorunda olan hayvanı cinsel obje olarak gören bir insan; diğeri de daha beyni ve seks karakterleri gelişmemiş, kendi kendine karar almasının devletçe bile yasak olan küçük bir insanı seks objesi olarak görüp onunla seks yapabilme cüretini gösterebilen bir insan... karşılaştırılan mı? karşılaştırılan şu: 18 yaşını doldurmuş, devlet tarafından da kendi kararlarını kendi verebileceği onaylanmış, beyin gelişimi de tamamlanmış iki aynı cins bireyin birbirilerinden hoşlanması sonucu aşk yaşamaya karar vermeleri.
elma ile armutu aynı kefeye koyup tartma derdinde olanlar, küçüklükte şu şekil bulmaca oyunlarını baya az oynamış sanıyorsam. olsun vakit geç değil, hala alıp çalışabilirler şekil bulmaca-takmaca oyunlarını. onlara nacizane tavsiyem bu olacaktır.
-eşcinsel insanlardan kim şu güne kadar ne gibi bir zarar görmüştür bunu merak ediyorum. herkes bu kadar nefret kustuğuna göre bunun mantıkla açıklanması gereken bir tarafı olması lazım değil mi sizce de? mantık diyorum bak, din filan değil. allah'ın kendi yarattığı eşcinselleri lanetlediğini falan söylediğine şıp diye inanmaktan bahsetmiyorum.
-"çocuklarımız gey olacak, tanrımmm!" diye haykıran anne-babalar, çocuğunuz eşcinsel olunca ne oluyor tam olarak, bunu merak ediyorum? toplum tarafından kınanmaktan mı korkuyorsun? çok mu utanacaksın kendi doğurduğun şeyden? eşcinsellik kötü mü diyor toplumun? sen de buna inanıp, istemiyorsun öyle mi? o zaman törelerle yaşayan bir doğu kentinde kadınsın diyelim. kocan ölünce seni kocanın kardeşine versinler mesela. toplum uygun görüyor ne de olsa, bence gayet mantıklı bir şey. niye yanlış diyorsun ki? toplum öyle uygun görüyor işte orada da. o zaman onu de hemen kabul et. neden mantıklı düşünmeye kasıyorsun ki kendini? homoseksüellik söz konusu olduğunda bunu gayet iyi yapabiliyorsan, olur bence.
haaa, kuran'da yazmıyor. o zaman kadının kocasının ağabeyiyle evlendirilmesi çok yanlış mı diyorsun? peki, kocan senin yanına 3 tane daha kadın alsın o zaman. bak bu kuran'da da izin verilen bir şey. mantıksız mı? kabul edemiyorsun, öyle mi?
hangi mantıkla bir insanın sizin gibi olmamasını yargılayabiliyorsunuz, asıl ben buna şaşıyorum. hem de ortada illegalite, toplum huzurunu bozma, birini rahatsız etme gibi bir durum bile yokken. bir erişkin erkek veya kadın hemcinsini seviyor diye mi tüm bu yaygara? gerçekten anlayamıyorum, kusura bakmayın.
