Türkçe ezanı Türkçülükle ilişkilendirmek ile Arapça ezanı Müslümanlıkla ilişkilendirmenin farkı yoktur. Eğer din üzerindeki batıl inançlarımızı bir kenara bırakıp Kuran'a çağdaşlıkla yaklaşırsak bir insanın anlayacağı dilde ezanı dinlemesi üzerine anlam yüklemeden bakıldığında gayet normal bir taleptir. Türkçe duadan bahsedildiğinde genelde Türkçe ezana verilen tepkiler verilmiyor. Çünkü dua bizim tarafımızdan araya 3.bir kişi girmeden yapabildiğimiz bir tapınma. Araya bir imam girdiğinde kutsal varlığı daha da kutsal kılabilmek için namaz çağrısını bilmediğimiz bir dilde ifade etmeyi anlamlı görebiliyoruz. Fakat Arapça dünya dışı bir dil değildir, kutsal bir dilde değildir. Arapça onlarca dilden sadece bir tanesidir. Biz bu dile anlamlar yüklüyoruz belki fakat bir düşünün bugün Kuran'ın ana dili Türkçe olsaydı, şuan ki kimliğiniz ile kendinizi Allah'a daha yakın hissetmez miydiniz? Onu anlamayı ve düşünmeyi daha fazla arzu etmez miydiniz? Şuan öyle bir noktadayız ki Müslümanlık Arap kimliği ile ister istemez ilişkilendiriliyor. Ben bunun ana unsurunu eğitimsizlik olarak görüyorum. Özellikle Türkiye'de kendini Müslüman olarak belirten insanların arasındaki farklılıklara bakıyorum. Yanlışsam düzeltin lütfen; %99'u Müslüman olan bir ülkenin düzenli camii cemaatinin 2 milyon olmasında sizce de bir hata yok mu? insanların üzerine giderek amacıma ulaşmayı planlamıyorum fakat azımsanmayacak sayıda insan, Müslümanlık üzerine yapılan görüşler biraz sınırı geçtiğinde kin güderek göndermeler yapıyor. Ne var ki bu insanlar Kuran'a uygun gördüklerinde kendilerince yorumlar getirmiyor mu? Her insan hata yapmıştır. Bakın yapacaktır demiyorum, yapmıştır. Yaratanı kendinizden uzaklaştırıp, anlamını bilmediğiniz sözcüklerle girdiğiniz ritüelin bağışlamanız için bir etkisi olacağını mı düşünüyorsanız? Felsefe, bilim, edebiyat gibi çok yönlü bir eğitim insanlara farklı bakış açıları kazandırır. insanlar okumadığı, düşünmediği müddetçe biz batıl kavramlardan inancı ayıramadığımız müddetçe Türkçe ezan millete zorunlu kılınsa da bir işe yaramayacaktır. işte Atatürk'ün oynadığı oyunun başarısız olma sebebi de maalesef bu noktada yatıyor. O ulu diye bahsettiği millet sadece onun satırlarında yatıyor.