şu başlık altında yazmaya utanan, mühendislik diplomasını nalbura asan yazar. o battaniyeyi, o wolkmeni özleyen.
bazı dingil vardır prim yapsın diye açtığı başlığı kendi entryleriyle doldurur, sol framede kalayım ister.
bazı mühendislik diplomasını nalbura asan adam vardır, küçükken battaniyesini bütün vücudunu örtecek şekilde kapaklar üstüne. sanki o battaniye altında ayrı bi dünya kurar kendi kendine. elde wolkmen fikret kızılok öğrenir, bülent ortaçgil dinler.
muzo söyler 12 yıl önce o dinler, beyazıt öztürk' ü radyodan tanır, ceyhun yılmaz' ın küçüklüğünü bilmese de ilk programlarına eşlik eder.
" nasıl büyüdün ? " diye sorulduğunda " önce anamın babamın kucağında, sonra radyocular kulağımda büyüdüm" diye cevap verir.
sözlükteki bariz yavaşaklıktan usandım. anketi, tanım yapmadan enrty gireni, sözlüğe forum muamelesi yapanı, itiraf yazmak için 00:00 ı bekleyen hesapçısı, irticacı, türbanlı kız, laikçi kadın diye başlık açanı, arama yapmadan aynı başlığı farklı kelime varyasyonuyla 100 defa açanı...
yapılan ironiyi anlamazlıktan geleni, daha acısı ironinin ne olduğunu bilmeyeni, entryi kaliteye değil siyasi görüşe, daha komik olanı tuttuğu takıma göre oylayanı...
farkındayım, ben de format dışına çıktım bu şekilde. ama entry nin ortasına kadar tanımlayarak gittim, buna mecbur bile değilim. kendimce bi mesaj vermek için yaptım bunu.
bilmiyorum bi moderatör bu başlığa denk gelip aniden kapıyı açıp " napıyosun sen burda ! " diyen anne gibi tepki gösterir mi ? olabilir. ama şu an yaptığım saçmalıktan çok daha büyüğünü yapanlarla kaynıyor sol frame. inşallah derdimi anlatamadan kimse kapıyı açıp " ne bok yiyisun burda " demez.
kendi kendime konuşacağım. " burası benim olsun mu ?" diye sormuyorum, gittiği kadar gitsin.