üzücü olan durumdur. geçen sene haziran ayıydı. halam hastaydı ve evde yatıyordu. durumu gittikçe kötüye gidiyordu anlayacağınız. okuldan eve geldim. babam suskun, televizyon kapalı. annem halamın öldüğünü söyledi. inanamadım. o an güldüm şöyle bir. nasıl olur ya dedim. milleti güldürdü. kimseyle bir kavgası yoktu. herkes çok severdi. muhteşem biriydi. şok oldum. sonra cenaze evine gittik. malum cenaze evi. ağlayanlar, bayılanlar falan. sonra ben de tutamadım kendimi salıverdim. köpek gibi ağladım zırlaya zırlaya. hayatımda öyle ağladığımı hatırlamıyorum. yok hatta. bir yandan yaşanan onca anılar gözümün önüne geliyor. bir yandan annesiz kalan iki çocuğu... çok zor be. yürek dayanmıyor. ağladım, ağladım baya. sonra açıldım her neyse ertesi gün de babamı gördüm ağlarken, çaresiz. ilk defa görüyordum onu da öyle. daha önce dedem ve amcam ölmüştü. 10-15 sene oldu o kadar hatırlamıyorum ama babamı ilk defa bu kadar çaresiz görmüştüm işte. bayramlar hep sönük geçti, geçiyor. en çokta iki kuzene üzülüyorum. ah be hala. acelen neydi. neden bıraktın bizi be.