telefona gelen bayram kutlama mesajları

entry17 galeri
    6.
  1. efem takribi on senedir falan izledim bu adamları. izledim derken, bildiğin izledim yani. aldığım mesajları ortak özelliklerine ve gönderenlerine göre etiketlendirdim filan. kapsamlı bir araştırma yaptım senin anlayacağın. ne kadar araştırmacı bir kişilik olduğumu daha önceki araştırma entrylerimden anlayabilirsin. referansım da sağlam gördüğün gibi. uzatmayayım, çok ciddi bulgular elde ettim ve en önemlisi ben bu adamları kendi içinde sınıflandırdım. birçoğumuzun "toplu mesaj gönderen yavşak" olarak tek bir sınıf içine yerleştirdiği adamları ben hassas ayırt etme yöntemlerimle (filtreleme, mıknatısla ayırma, ayrımsal damıtma) ayırt ettim.

    öncelikle ortak özelliklerden başlayalım. hepsi göndereceği mesajı gelen mesajların içinden seçiyor. peki onlara mesaj gönderenler nereden buluyor diyeceksin? onlar da kendilerine gelen mesajlardan seçiyor. mesajın ilk kaynağı kim bilmiyorum. hani google'dan bir konuyu araştırırsın da çıkan sonuçlardaki türkçe sitelerin içerikleri birbirinin birebir aynısı olur, altında kaynak yazmaz ya. aynı durum. milletçe bu anonim olayına çok alışmışız. o kadar ki orjinal kaynağı vermek bize zul geliyor.

    ne diyorduk? bu adamlar kendilerine gelen mesajlar içinden kendilerine göre iyisini seçiyorlar. yani eğer yeterince mesaj almışlarsa arasından seçip size gönderdikleri mesajdan adamın entelektüel düzeyi, eğitim seviyesi, dinle arasındaki mesafe ve hatta nelerden hoşlandıklarıyla ilgili ipuçları bulabiliyorsunuz. ben bir keresinde kızın en çok hangi çiçeği sevdiğini bile anlamıştım yani o derece. gereksiz bilgi olarak onu da vereyim, lale seviyormuş. neyse.

    bu adamlar içinde gördüğüm en kara cahili telefon kullanmayı bile bilmeyenler. yaptığım sınıflandırmada en çok bunlar yüzünden sıkıntı çektim. telefon kullanmayı bile bilmeyen bu adamlar elinin altındaki ilk gence gelen mesajı okutup cevap verdiriyorlar. her seferinde elinin altında başka bir genç olduğu için de tutarlı bir kişilik bulamıyorsunuz, git gelli bir adam olduğu sonucuna varıyorsunuz. allah'tan bu adamların çoğu akraba içinden çıkıyor da mesajı başka birine yazdırdığını çakabiliyorsunuz.

    bu mesajları en etkili bir biçimde kullananlar genellikle 18-35 yaş aralığı. eğitim seviyesi yükseldikçe üst limit azalıyor. örneğin üniversite mezunları için bu yaş aralığı 18-25 civarı oluyor. evet, 7 sene sonra evrim geçirip "öyle afilli mesajlar gönderemiyorum kusura bakma, bayramın kutlu olsun." minvalinden bir şeyler yazabiliyorlar. e daha geçen sene gökyüzünün çektiği zikirden, yıldızların ettiği secdeden bahseden sen değil miydin yavşaaam? yer mi bunları anadolu çocuğu? sonra derler ki asdasdqwertyveyagordonfreeman kimseyi beğenmiyor, burnu havada. olm sen bile kendi geçmişini kabullenemiyorsun ki ben nasıl seni kabulleneyim? neyse, bayram günü elektriklenmesin ortam diye susuyorum.

    hayır amk bari "bu sene afilli mesaj gönderemiyorum. özüme dönmeye karar verdim." filan de. neyse tamam.

    efendim gene bulgularıma göre ingilizce eğitim görenlerde üstte bahsettiğim aralık daha dar oluyor. mesela türkçe eğitim görmüş bir üniversite mezunu için 18-25 ise bu aralık ingilizce eğitim görmüş üniversite mezunu için 18-23 filan oluyor. tabi bunda örfünden, an'anesinden soğumuş, batının tekniğini değil kültürünü almış olmasının etkisi var.

    yine bulgularıma göre 35 yaşından sonra da bu tarz mesajlar gönderenler bir daha iflah olmuyor. hatta onlar 2011 yılında mail forward etme işini bile bırakmıyorlar. facebookta paylaşımları gizlenenler de yine bu sınıfın üyelerinden oluşuyor. bunlar bence toplumumuzun kanayan yarası.

    yine bir araştırma entrysinde görüşmek ümidiyle, dostlukla kalın. ilk paragrafta yaptığım kötü espriden dolayı da beni bağışlayın. (ayırt etme yöntemleriyle alakalı olan.)
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük