Anadolu insanının örtüsüyle ilgisi olmayan tepesi deve hörgücüne benzeyen, boyun kısmı sıkılarak takılan bir garip örtü.
Tepesini deve hörgücüne benzetmek için içine eski çoraplar, bez parçaları falan konur.
Anadolu'daki örtülü insanlar makyaj yapmazken bu tuhaf örtüyü örtenler aşırı makyaj yaparlar, vücut hatlarını belli edecek kıyafetler giyerler, islam dini ile ilgisi olmayan rahat davranışlarda bulunurlar, başlarında bu garip örtü vardır, onu dini simge varsayıp taşırlar ama sevgilileri vardır, öpüşür koklaşır ve sevişirler, icra-ı muhabbet eylerler...
Bir simge olmaktan öteye gidememiş, bayanları basitleştiren, dikkat çekmek için çeşitli parlak renklerde takılan, siyasal simge anlamına gelen, uyduruk bir örtü.
Milli gazete yazarı ilahiyatçı yazar Mehmet Talu şöyle der:
'Yine sokaklar'da sözde tesettürlü bir takım kadınlar, kızlar görüyoruz. Başlarına guguruk gibi deve hörgücüne benzeyen bir örtü sarmışlar. Cırtlak pembe, cırtlak mavi, cırtlak renklerde pantolonlar, elbiseler... Kimisi yanındaki gençle elele tutuşmuş, kimisi bellerine sarılmış. Utanmadan, arlanmadan herkesin ortasında icra-ı muhabbet eyliyorlar. Böyle şey olur mu?
Ya bazı tesettürlü kadın ve kızlara ne demek gerekir? Aman ya rabbi, pembenin en cırtlağı... Kan kırmızısı, eflatun, mavi, yeşil, alaca bulaca. Yırtmaçlı dar etek, yürüdükçe bilmem neresini çalkalıyor... Başında deve hörgücü gibi bir örtü... Aklınca tesettürlü...En pahalısından bir kot pantolon üzerine, eskilerin üç eteği gibi pespembe renkli birşey giyinmiş, salına salına yürüyor. Kadının biri de başını sımsıkı örtmüş, üzerinde dar bir tişört var. Kolları neredeyse omuz başlarına kadar açık...
iş o hadde vardı ki, başı örtülü göbeği açıklar bile görüldü. Geçenlerde, Hürriyet gazetesi "göbeği açık türbanlı kızlar"ın bir şarkıcıya, dans ederek eşlik ederken çekilmiş fotoğraflarını yayınladı.
Eskiden olsa bu fotoğrafın düzmece olduğunu düşünür, malum zihniyetin türbanlı kızlara çamur atmak için yaptığı bir işgüzarlık olarak değerlendirirdik.
Ama şimdi biliyoruz ki, fotoğraflar bir gerçeği yansıtıyor. Hem başlar örtülü, hem göbekler açık! Hem de cümle âlemin ortasında neredeyse oryantallere taş çıkartır gibi dans etmeler!
Ebû Hureyre (R.A.)den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
Örtülü (fakat) çıplak, (kendine yabancı erkeği) meylettirici ve (kendisi harama ve yabancı erkeğe) meyledici, başları deve hörgücü gibi (sağa sola) meyleden kadınlar cennete giremezler ve cennetin kokusunu da alamazlar. (Halbuki) hakikaten cennetin kokusu şu kadar (uzak) yoldan hissedilir, buyurmuşlardır.[2]