rahat olun. ateizm öcü değildir, bir şey yapmaz. müslümansanız ve ateizme mıçkanız sıkmıyorsa (ölüm korkusu, bilmediğiniz olayları allah'a yorma gibi davranışlar sergiliyorsanız yani) tövbe eder, islam'a geri dönersiniz. ateizmde sizi binlerce yıl yakacak bir tanrı yoktur, endişelenmeyin. ateizmde, tanrı yoktur. 2-3 üstteki entry'de (bkz: ateist olacaklara tavsiyeler/#12966606) yazanları yaparsanız, dolu dolu bir ateist olursunuz. ama bundan da önce, dolu dolu bir insan olursunuz. fakat bunları yapmak zorunda değilsiniz. şahsen ben, felsefe veya fizik okurken inanılmaz sıkılırım. o yüzden, kendi alanım olan yabancı dilden sonra en sevdiğim alan olan biyolojiye yöneldim mesela. tabii, biyolojinin de diğer bilim dallarıyla bağlantısı vardır, ama onlar hakkında kabataslak bir şeyleri, ana hatları bilseniz de olur. ha, ilginiz varsa, bir şey diyemem tabii.
devasa bir alanda* bir toz zerresi kadar bile değeriniz olmadığını anladığınızda, karşınıza bir engel çıkacak: ölüm korkusu. daha doğrusu, açmak gerekirse, öldükten sonraki bilinmezliğin korkusu. insan, doğası gereği, diğer bütün canlılarda olduğu gibi, hayatta kalma içgüdüsüne sahiptir. bu korku, çoğunlukla oradan gelir. sonrasında, "lan nasıl hiçbi şey olmaz yaa!" gibi hezeyanlara kapılabilirsiniz. sakin olun. şunu unutmayın: evren ve doğa, duyarsızdır. siz onun açısından kötü de değilsiniz, iyi de değilsiniz. doğa ve evren nötrdür. kayıtsızdır. belirli kuralları vardır ve siz de o kurallara uyması gereken, aksi takdirde elenecek olan bir canlısınız, başka bir şey değil. o yüzden, ateizm, bir bakıma, insanı hayata daha çok bağlar. "mademki tek bir hayatım var, dolu dolu yaşayacağım ulan!" şeklinde bir düşünceye sevkeder. okumaya, gezmeye, öğrenmeye, eğlenmeye yöneltir. insanı, fikir paylaşımına, düzeyli tartışmalara, bilime, saf vicdana ve akla, açık beyinli olmaya teşvik eder.
son olarak, şunu da itiraf etmeliyim ki, ateizmin en eğlenceli yanlarından biri, dindarlarla yapılan tartışmalardır. dogmalara elinizden geldiğince saldırın. dindarlar bu konuda kıyameti koparsalar da saldırın. çünkü unutmayın, sizin saldırdığınız şey, insanlar değil, fikirler, inançlardır. bu, açık açık hakaret edin anlamına gelmiyor, tabii ki. elinizdeki sağlam, güvenilir bilgilere dayanarak, dogmaları çürütün. bunun yanında, dogmalara savaş açarken de dogmalara sığınmaktan kaçının. bir fikri savunmadan önce, okuyun, araştırın. elinizdeki bir bilgiye tam anlamıyla güvenmeden, onu öne sürmeyin.