mustafa kemal, mahmut esat bozkurtu yanına çağırır. kendisine masonların örgütlenme şemalarını ve amaçlarını anlatan bir kitap verir. bunu gizlice mutalâa et, bir takrir ile halk partisi grup başkanlığına ver ve grupta bunlara şiddetli bir hücum yap ve grupça kapanmasına delâlet et. senin de bu işte büyük şeref payın olacaktır. mahmut esat bozkurt bunun üzerine gereğini yapar ve takriri gurup toplantısında okutur:
--spoiler--
bizim eba ancet gelen atalarımızın mensubu bulunduğu tarikatları kapattık. masonluk da kökü dışarıda bir yahudi tarikatından başka bir şey değildir. memleketimizde bunun ne işi vardır?
--spoiler--
bunun üzerine mason olan şükrü kaya ve doktor mim kemal önderliğinde bir grup 11 ocak 1935 tarihinde atatürkün yanına geldiler. dönemin van milletvekili ibrahim arvas anılarında bu tarihi gerçeği şu şekilde anlatıyor:
'masonların büyük üstadı mim kemal, reis-i cumhura hitaben:
efendimiz biz zaten maiyet-i devletindeyiz fakat siz meşrik-i azamımız olursanız, bir pervane gibi etrafınızda dönüp dolaşırız demiş.
reis-i cumhur da;
'peki bir şey soracağım, bana cevap veriniz der ve sonra 'siz avrupada hangi locaya bağlısınız ve mektebinizin ismi nedir?' diye sorar
mason üstadı mim kemal 'biz cenovaya tabiyiz ve reisimiz barca mişondur' diye cevap verince küplere binen mustafa kemal paşa,
haydi defolun buradan, cehennem olun gidin. yahudi uşakları! benim milletim bana kahraman sıfatı verdi. ben sizin gibi bir çift yahudiye uşak mı olacağım? bu gece sabaha kadar türkiyedeki bütün locaları kapatmadığınız taktirde, yarın teşkil edeceğim divan ı harb-i örfiye hepinizi verir ve astırırım. haydi defolun karşımdan diyerek masonları kovdu.'
ibrahim arvasinin tarihi hakikatler isimli kitabının 71 ve 72. sayfalarında anlattığına göre; atatürkten ağır hakaret işiterek kovulan masonlar, o gece adeta yıldırım hızıyla durumu izmir, istanbul ve adanadaki localara bildirirler. sabah olmadan türkiyedeki bütün locaların kapanma kararlarını aldırıp, ilgili belgeleri daha sabah kahvaltısı sofrasından kalkmayan atatürkün önünü koyup derin bir nefes aldılar.
acı gerçek şu ki bilerek uygulanan yanlış tedavi ile masonlar amaçlarına ulaştılar. gün geldi masonlar dirildi bağımsızlık öldü. hatta uyanıklık edip atatürk'üde kendilerinden gösterip müslümanlarla atatürk'ün arasını açmayı başardılar.
--spoiler--
localarını kapattığı için atatürk''ü "ortadan kaldırma" kararı alan mason-komünist ittifakı silahla öldürme riskini başarı şansı yüzde 10''larda olduğu için tercih etmez. o zaman şu kararı alırlar:
"- onun ölümü esrarengiz olacaktır!"
balkanların kıdemli komünisti, 33 derece mason avram benaroysan''ın 1948''de kaleme aldığı itiraflarında atatürk''ü esrarengiz ölüme götüren yol haritası şöyle anlatılıyor:
"- mason cemiyeti atatürk tarafından kapatıldıktan sonra; mason biraderler, cemiyet sanki kapatılmamış ve atatürk''le aralarında hiçbir ihtilaf yokmuş gibi vaziyet aldılar. imkân buldukça onun her hareketini alkışladılar ve zamanla onun etrafında bir çember vücuda getirdiler ki; sarı lider kendiliğinden bu çemberin içine girip hayatını bize teslim etti "
ve devam ediyor üstat mason benaroysan:
"- doktorlarımız atatürk''ün ölümünün ani oluşunu tehlikeli gördüklerinden; 1937 ortalarında, ismini açıklayamayacağım bir doktor, bazı şöhretlere dayanarak atatürk''e ilk darbeyi sinir organlarını za''fa düşürmek suretiyle indirdi.."
--spoiler--