yaşanan ekonomik krizin sebebi makro ekonomik verilere bakalırsa aşırı borçlanmadır. ancak ekonomik verileri bir kenara bırakıp daha günlük gözlemlere dayanarak tespitler yapmak da burada oldukça basit. bu krizi sonuna kadar hak ediyorlar. bir haftalık atina izlenimlerimle şu kadarını söyleyebilirim ki adamlar çalışmıyorlar. hala antik yunanda ki gibi yan gelip yatalım, yiyelim, içelim, sevişelim, zevk-ü sefa sürelim, kafasında gibi geldiler bana.
haftanın belli günlerinde saat 3 te belli günlerinde saat 5 te dükkanlar kapanıyor, gece 3 falan değil öğlen 3. çalışmak pek bu adamların işi değil. zaten ekonomileri de turizme dayalı. bu da demek oluyor ki yabancı ülkelerden gelen turistlere elleri mahkum. bir sene turist gelmezse yan basarlar ki bu duruma el oğluna güvenmek denir bizde. adamlarda ağır sanayi falan zaten hak getire. üretim namına pek birşey yok. koskoca 4 katlı carrefour açılmış, pazar günü kapalı. herkesin boş olduğu market alışverişini yapacağı gün sen marketi kapalı tutarsan batmaya mahkumsundur. aslı varmıdır bilemiyorum ama emeklilik yaşının 50 civarı birşey olduğunu söyleyenler oldu. eğer bu da doğruysa zaten bir adam en fazla 25-30 sene çalışıyor demek olur. ekonomiye bu kadarlık bi katkı sağlar. zaten nüfusları 15-16 milyon kadar bu da borçları ödemek için en gerekli olan üretime sağlanan katkının oldukça az olması demektir.
bu tespitleri yapmak için makro ekonomiye çok hakim olmaya gerek yok. adam şehrin göbeğinde kiosk denilen büfelerden açmış öğlen saat 3 oldumu dükkanı kapatıyor. uzun lafın kısası bu adamların ekonomisi bu gidişle çok fazla dayanmaz. avrupa birliği falan da bu adamları üzerlerine yük olarak çok fazla tutmazlar.