siyaset ile ilgilenmeyen kişiyi küçük görmek

entry11 galeri
    ?.
  1. şimdi türkiye cumhuriyetinde solculuk ittihatcilikla, milliyetçilik ise hamasetle karistiği müddetce kimse siyasetle uğrasmaz. yeni bir söylemle ortaya çıkanlari (hatta radikal bir söylemle) matrağa sariyoruz ne yazik ki. mişal olarak cem uzan'nin mazot 1 ytl olacak vaadini hemen dalgaya aliyoruz. bir sorun bakalim önce nasil yapacak yok eğer saçmalarsa izah ederse vurun kellesini gitsin. bundan yıllart önce besim tibuk'u ortaya sunduğu radikal söylemlerden siyasetten vaz geçirmistir bazi odaklar. misal olarak eğer iktidara gelirse kendisi devlet ve belediye tiyatrolarini, opera bale ve benzeri sanatsal kuruluslari bankalara v.b. devredegini beyan etmiştir. bence bu müthiş bir fikirdir. çünkü turkiye cumhuriyetinde ne yazik ki gerek opera olsun gerek bale olsun hatta tiyatro olsun su anki şartlardan ötürü kabizdir. bürokratik kafalardan ötürü nüfus idaresi mantiği ile yönetildiğinden dolayi sade suya tirit eserler vermektedir. işte ne bileyim ısıtıp ısıtıp tekrardan ayni program öne gelmektedir. o zamnalar besim tibuk'u pek kimse iplemistir ne yazık ki. çünkü halkimiz futboldan ofsayt'i kaldirmak meselesi ile matrak geçmektedir.

    binaeylehen konuyu fazla dağitmadan şunu izah edeyim size; turkiye cumhuriyetin masallah ayni görüsü savunan kıyamet kadar çok parti var. birbirinin ayni söylemlere sahip (ki bunlar ne davara ne mala faydasi vardir) populist partilerdir. elinizi vicdaniza koyun ve söyleyin böyle sakalet içinde hangi akıllı adam siyasetle uğrasiR? zaten ahalinin büyük bir çogunlugu alafranga yahut alaturka bohemliğe vermistir kendilerini. geri kalan kücük bir azinlik ise boş zaman doldurmak için particilikle ugrasiyor. işte bilmem ne partisi bilmem ne vilayeti ilce baskanlıgı için birbiri ile didişiyor. yağdanlıklara kovusabilmek için.

    geçmişte millet sosyolizmden umut beklerdi. ama onunda kendine bir faydasi olmadiği daha doğrusu matah bir halt olmadiği anlasildi. sosyalist arkadaslar bana kızmasin lütfen diyalektik materlizm diye bir şey var. hala feodal özelikler taşiyan bir ülkede daha adam akıllı bir sanayisi olmayan ve işci sinifi olmayan bir ülkede devrim yapmak komik oluyor. hadi onu geçtim daha milyonlarca cahilin ya da söyle diyeyim ezberci diplomali eseğin olduğu ülkede devrim olur mu olmaz. olsa bile baas sistemi darbe olur ve saddam'dan beter bir sonuç ortaya cikar.

    analiz yapamayan, daha çağin sartlarini yeterinçe beyinsel imbikten geçiremeyen bir ülkede olsa olsa franko ispanyasi gibi yönetim ortaya çikar. yahut çin devletinde gibi esasinda marksist totaliter bir ekonomi ortaya çikar. dünyanin en büyük ekonomisine kosarsin ama halkin götünde don olmaz. (yazar burda teorisyenlere sesleniyor)

    yahut kuzey koredeki gibi saltanat seklindeki kominizm olur. bunun nasil oldugunu bir zahmet 1984 kitabini okuyarak yahut hayvan çiftliğini okuyarak bir nevi anlarsiniz.

    evet türkiye cumhuriyeti şu an da bohem bir çağdan geçiyor. çünkü hiç bir ideloji ahalinin yasam standartini nasil yukselticez dememekle, hamaset nutuklari ve vatan millet sakarya nutuklari ile osman bölükbaşi stili bir siyaset yapmaktadir.

    işte bu devrede akıllı adam halkın mutlugunu bir kenara koyar kendini rahat ettirmeye bakar. çünkü bilir ki kendi mutlu olursa etrafindakileri mutlu eder. çağimiz da ceyarlık yapabilecek saglam karakterli insanlarinin dominant olduğu bir çağdir.

    şimdi bu çağda abidik gubidik siyaset yaparak, feraset sahibi olamayan romantik boby ewing'ler ise namuslu ama beceriksiz politikaci damgasini yiyerek tarihin çöp sepetine atilacaktir.

    gidin nihat genç okuyun, gidin marx okuyun, gidin mein kamp okuyun, gidin keynes okuyun ford okuyun yeter ki okuyun. size faydaci optimist desinler boş verin. çünkü tarihi kafasi calişanlar yazar ezeberciler değil.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük