sözlük yazarlarının itirafları

entry163128 galeri video563 ses32
    32822.
  1. yine orta okul yılları, babam beni bulduğu her etkinliğe yazdırdığı yıllar.o zamanlar bu hal babama böyle nöbet gibi gelirdi.2-3 ayda bir tutulurdu böyle hallere.bir akşam beni salona çağırır' oğlum hadi dans kursuna yazılcan,ya da oğlum işte tenis kursuna git' gibi emri vakiler yapıp beni o kurslara bir şekilde yollardı.düşünün yani bir ara halk oyunları ekibine bile yolladı beni.ben de tabi 1-2 ay sonra 'baba yok ben yapamadım yetenekli değilim bu konuda diyip bırakırdım'.amaç futbol oynamak, tek sevdiğim sporda o,babamda hiç istemezdi futbol oynamamı.ben yine de amatör bir klubun bünyesinde ve okul takımda oynamaktan geri durmuyordur futbolu. babam bir akşam evin elçisi olan kız kardeşimle salona gelsin diye haber yollatmış. bende tıpış tıpış ve acaba bu sefer başıma ne musallat edeceğini merak ederek babamın huzuruna çıktım.'oğlum yeni bir taekwondo kursu açılmış oraya kaydolmaya gitceksin, ben kurs sahibiyle konuştum aylık paranıda yatırdım' dedi.hayda ne tekvandosu arkadaş dedim tabi içimden ama yüzüne karşı.'tamam baba' gibi zorunlu bir onaylamayla mesele halloldu.
    diğer gün gittim efendim kursa.böyle bağıran çağıran abiler,ablalar.tabi işin felsefesini daha idirak edememişiz.ben uçan tekmeyi tek filmlerde görmüşüm,ağzım açık izliyorum.kum torbaları falan,baya da özendim aslın da ,estetik harekler,böyle sıfır bacak açmalar falan.tenis oynamaktan iyidir diyip bir heves başladım kurslara.
    tekvando kıyafetleri alındı efendim,böle bembeyaz kuşakta beyaz bir nevi sözlüğün çaylağı gibiyim hatta onay bekleyen adamım yazarlık için,çok berbat bir durum.müsabaka yapman yasak.e gel zaman git zaman tabi bir şeyler öğrenmeye başladık.paldınktır,apçagidir,yopçagidir,puşedir e kuşağa geçmek içinde pumse dedikleri kareografik bir şeyler var.heyetin önünde savunma ve saldırı hareklerinin harmanlamış bir sunumunu yapıyorsun sonra kuşak veriyorlar ki müsabakalara katılabilesin.
    ben baya baya sever oldum bu işi,yine de futbolada zaman ayırdıkça kaçıyorum,ama tekvandoyla futbol uyuşmayan iki ayrı spor.çünkü kas yapıları farklı şekilde geliştiği için bir takım sıkıntılar olabiliyormuş.hoca böyle deyince benim göz korktu belki de yalan bir açıklamaydı araştırmadım da.futbolu bıraktım.sonradan beyaz-sarı derken yeşil kuşak aldık iyice tekvandocu olduk yani.
    turkiye turnuvası için bölgesel turnuva düzenlenecekti.haliyle bende katılacaktım.neyse efendim biz doluştuk otobüse turnuvanın yapılacağı spor salonuna gittik.tabi babam gelemiycekti izlemeye işi vardı.bende seviniyodum içten işe bir rezillik olursa görmesin diye.içime doğmuş demek.
    efendim bir girdik ki spor salonuna şehir oraya akmış sanki,tıklım tıklım içersi.farklı tekvando okullarından gelen sürüyle insan.belli ki kan akacaktı yani.
    sıra bana geldi.taktık kukimizi,giydik yeleğimizi,başlığıda geçirdik kafamıza 'allah allah' modunu açtım yani.ben bir abinin siyah kuşağını aldım daha tecrübeli görünmek için,psikolojiyi bozup bir sıfır başlama planları kuruyorum anlıycağınız.ilk rakip tırt.yeniyorum tabi ama 'knock-out'la diil normal,ezmeden.ama bizim tekvando kursundakiler öyle bağırınıyolar ki ismim salonda yankılanıyor.o an bruce lee'yim evet diyorum sen busun işte dövüşçülük ruhunda var senin.ikinci rakip geliyor o biraz zorluyor ama yeniyoruz zor zahmet.işte n'olduysa üçüncü rakipte oldu adam sikletimizin türkiye şampiyonu çıktı.hay şansıma sokayım.ama hoca beni öyle bir gazladi ki yani çocuğu harcayacam o derece.
    başladık müsabakaya,ilk rauntta saldırıyorum çocuğa,paldınglar,puşeler.ama çocuk hep savunmada,aman vermiyorum çocuğa,gardını hiç düşürmüyor eleman.salon zaten benim ofansif oyunumdan gaza geliyor ve ismimi haykırıyorlar,onlar gaza geldikçe ben daha da çok gaza geliyorum.çıldırıyorum tabi çocuğu dövücem diye.
    ikinci rauntta yani ikinci ya da üçüncü.hatırladığım kadarıyla ikinci raundun ortaların da.o filmlerde gördüğümüz döner tekmeler var ya,ahan onlardan yok onlardan da değil daha iyisini düşünün.böle çocuğun ayak altı benim böle burnumla göz altımda şakladı.ciddi söylüyorum o seste bile salonda herkes duymuştur.'şraaakt' diye suratıma biri odunla vurmuş gibi hissettim.
    gözlerimi bir açtım komiteden adamlar,hakemler falan suratıma su döküyorlar.doktorun biri gözlerimin altını üstünü kontrol ediyor.beynim uyuşmuş gibi,içinde sanki karıncalar geziyor adam artık nasıl vurduysa.sonra kalabalıktan biri bana doğru ilerlediğini fark ettim.'hassktr babamm' adam gelmiş beni izlemeye.sülalede dönecek geyiğin boyutlarını tahmin bile edemiyordum.
    sonra babamla eve döndük,yolda baya kızdım babama tabi.ve ben birdaha bırakın tekvando kursunu, bulunduğu muhitten bile geçmedim uzun bir süre.babamda beni bir yerlere kaydettirme rahatsızlığından kurtuldu böylece.kötü bir anıydı ama şimdi düşününce çok gülüyorum.sülale hala anlatır anlatır güler sayemde.
    7 ...