gazetelerde çarşaf çarşaf gazino ilanlarinin olduğu, spor sayfalarinda ridvan, tanju birazcikta feyyaz haberlerinin olduğu, tekaüt yeşilçamcilarin fotoromanlarda boy gösterdiği (işte mesela basrol ahu tuğbanin karsinda bir kalas herif gerisi ihsan yüce, turgut özatay gibi oyuncularin oynadiği çapacul, maksat ekmek parası) ne kuş ne balık ne de deve olan soluk bir gece mavisi tadinda olan yıllardi. özel televizyon daha yeni yayina başlamis çanak antenden seyretmeye çalisilirdi. 80'lerin anlı sanlı videoculari topu atti atacaklardir. çankaya turgut özal ondan sonra ise sülü gececektir. anap iktidari yildirim akbulut ve mesut yılmaz basbakanlıgı görmüş, sonrada dyp shp koalisyonu vucut bulmustur. ulke koalisyondan koalisyona koşar durur. garip yillardir 1990'lar. paranin hala bir kıymeti vardir. daha deprem patlak vermediğinden yazlik beldeleri (işte silivri olsun, cinarcik olsun efendim kumburgaz falan) altin ağini yasamaktadir. e-6 yolu kumburgaza kadardir. ondan sonrasi taa edirne'ye kadar e-5'le devam etmek zorundasin ahbab. fatih sultan mehmet köprüsü daha yeni acilmis, akmerkez manyaklıgı tam gaz gitmektedir. gazinolardan su an ki barlara geçiş dönemidir. yani alaturkaliktan alafrangaligin bir arada yaşandiği son dönemdir 90'lar. ama ne olursa olsun 90'lar güzel bir dönemdi. şimdiki kasvetli degildi. belki hala bir şeylerin iyiye gideçeği umudu var di kim bilir? şimdiki gibi post modern bohem dönem değildi. şimdiki yillar mi? yuzde %95'i bohem (ister alaturka ister alafranga) yüzde %3 işinde güçünde %2 si hala çözümsüz kasaba siyasetinde olan bir topluma sebeb olmustur milenyum.