rezil haldedir. gittikçe de kötüye gitmektedir.
çok merak ediyorum, bizim kadar şakşakçı bir izleyici kitlesi olan ülke var mıdır?
en basit bi örnek olarak artiz mektebi programını yorumlamak gerekirse
senaryoların saçmalığından tutun da, oyuncuların kalitesizliğine varıncaya kadar bi çok şeye tanık olursunuz. ama asıl sorun bu değil. asıl sorun;
günden güne absürdleşiyor efenim durduramıyoruz, nedir bu alkışlama merakı? tiyatronun bile içine sıçtılar. çok güzel hareketler bunlar'da da durum şuydu
ersin sahneye girer
-alkış-
çiçuv yapar
-alkış-
zaten her 2 replikten sonra alkış tutulduğu için kesik kesik şovlar izliyorduk.
basit bir örnek daha, karşılaştıralım ya da fransa'nın, ingiltere'nin ve ya başka bi ülkenin televizyon kanalında sunucu, konuk ya da başka biri argo laflar, küfürler içeren bi söz söylediği zaman protesto edilir, o an stüdyodan çıkmasını sağlarlar o küfreden kişinin
zaten en büyük sıkıntıyı sağlayan rtük tür. dilin kilitlenmesine karşıyım. bu kadar yasak olunca da küfürler bu kadar garipseniyor işte, insanlar ilk defa duymuşçasına tepki veriyor o lafa. peki güzel arkadaşım, alkışlamak neyin nesi?
dizilerin kalitesizliği...
her yeni yayına sürülen dizinin senaryosu aynı gibi. iki kız bir erkeği sever, iki erkek bi kızı sever, paylaşamazlar, cart curt.
peki nerden yaratıcılık?
şu an tutan bi çok dizi yabancı dizilerden arak.
nerde özgünlük?
zaten her yer türk halkını nasıl eğlendirebileceğini çözmüş seviyesizlerle kaynıyor.
acaba hangi ülkenin tv kanalında, bir yarışmada seyircilerin ağzına sosis sokulabiliyor?
keşke her komedi programı komedi dükkanı, her komedi dizisi de avrupa yakası gibi olsa. ne güzel olurdu fıkralarla türkiye'ye eğlence programı demeseydik ve ne güzel olurdu saçma sapan oyunculara prim vermeseydik...