bildik gruptan bir kısım tayfa, bu şiirin neyzen tevfik'e ait olduğunu da iddia eder ya neyse, bu şiirin yazarı, emniyet genel müdürlüğü'nün eski asayiş şube müdürü olan mutlu çelik dir. ana-babadan atatürkçü ya da öyle olduğunu zannedenlerin, girdikleri her tartışmanın sonunda aldıkları sayısız ayarla " - be hey dürzü! " eşiğine gelecek derecede dolarak patlattıkları beylik bir şiir, diğer taraftan da pişirilip-pişirilip masaya tekrar-tekrar getirilen bir 'temcit pilavı' halini almıştır.
- pilav ne denli tavında pişirilmiş olursa olsun, bir süre sonra yiyenleri baymaya başlar. ee! her gün baklava yesen de bıkarsın elbet!
bir de biz yazalım bari de ne menem bir şeymiş herkesce biline;
" Ne ararsın Tanrı ile aramda?
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda,
Başı açığa niye türban sorarsın!
Rakı, şarap içiyorsam sana ne.
Yoksa sana bir zararım, içerim.
ikimiz de gelsek kıldan köprüye
Ben dürüstsem, sarhoşken de geçerim.
Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et.
Senin gibi dürzülerin yüzünden,
Dininden de soğuyacak bu millet.
işgaldeki hali sakın unutma,
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz.
Sen anandan yine çıkardın amma,
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz."