gerek petrol olsun gerek doğal kaynaklar açısından olsun dünyaya coğrafi zenginlikler açısından hükmedebilecek yönetebilecek memleketlerdi bu ülkeler hala da o konumda ama bağımsız değil...
batı ilerlerken de dini inançları vardı ve hatta ne akla ne mantığa uygundu fakat dünyaya hakim olma düşünceleri onları sürekli ilerletti.
"hiç ölmeyecek gibi dünya. yarın ölecek gibi ahiret için çalış çabala" bunu yapmadılar sonraları müslümanlar. ne dünya için ne de ahiret için okuyup düşünmeyi ibret almayı yapmadılar. her ayette kendisine düşün denilirken sürekli
dinde olmayan kısıtlamaları kendilerine uyguladılar.
gerçek islamın özünden kopan müslümanlar arada kaldıkça kaybettiler , kendi dinlerinin emirlerinden bile koptular. bunu da diğer dinlere veya dinsizlğe mensup örgütlü, müslüman gözüken ajanlar yaptılar. halkın araştırmada okumadan anam babamın dini budur diye kabul ettiği bir din , sadece yönlendirenlerin tekeline düşmeye başladı. ama bu her coğrafyada ve her çağda geçerli değildi.
neden bu kadar uğraştılar? dünyanın en büyük nimetleri müslümanların elindeydi ticaret yollarından tut, hammadddeye . bu kitleleri elde tutabilmek ve rahat sömürmek için gavur icadı bile dedirtti bizzat o gavurların kendileri.
ve halk gittikçe koptu yeniliklerden.
sonra cahil cühela alimler doğmaya başladı ve bunlar kıt akılları ile bilimsel gelişmelere köstek oldular. gerçek anlamda kurandaki bir çok bilim ile ilgili ayetleri sadece okudular ancak "oku"
ayetinin sırrına dahi eremediler. düşünmediler. uygulamadılar.
"siz nasıl olursanız başınıza da öyle idareciler gelir" işte halkın durumu cahilleştikçe okumaktan düşünmekten uzaklaştıkça öyle insanlarla yönetile yönetile fitne fesat ile birbirlerine düşürüle düşürüle
geri kalındı.
"ilim çinde bile olsa gidin öğrenin" diyen bir peygamberin ümmmeti tam manasıyala resulunü anlayamadı.anladıkları uyguladıkları zamanlarda ise batının çok ilerisindeysi. sosyal haklar açısından bile bu böyleydi. dünya
siyah - beyaz insan çatışmaları yaşarken islam herkesi kucaklamıştı ve eşit görmüştü sosyal yapı ile uğraşmıyor adım adım ilerliyordu. ta ki özünden uzaklaşana kadar.
bugün avrupa bilimde üst seviyelere çıkarken sosyal yaşamı kaybettiler ailelerinden koptular ve ne olduğu bilinmez bir gençliğe millete doğru
hızla ilerliyorlar. tamamen maddi dünyaya bağlı vicdani duyguları körelmiş bir millet tamamen dünya hırsına girmenin de sonucu bu...
ve şu an herşeyi farkında olan müslümanlar, bilimsel ve teknolojik hiç bir şeye batıdan farklı bakmıyor ve atılımlar gerçekleşiyor müslüman bilim adamları bir çok bilimsel kuruluşlarda ve eğitimlerde yer alıyor. çok geç kalınsa bile, emperyalist güçlerin maşası haline gelmiş olsa bile.
ayrıca ilimin, bilimin, teknolojinin ve bunları en üst düzeye çıkaracak geliştirecek hem genç nüfusa hem de bölgesel avantajlara sahip. yapılacak şey , araştırmak, uyanık olmak her türlü gelişmeyi takip etmek. gerçekten ölmeyecek gibi dünyayaya hakim olmaya çalışmak.
bunun için türkiye de dahil ülkelerin yapacağı çok şey var. ancak şu an yapılabilecekleri veya yapılamayacakları din ile bağdaştırmak mümkün değil. çünkü emperyalizm her yerde her kurumda. dini kısıtlamalarla geri durmak, uzaklaşmak , uzaktan bakmak gibi görüşler artık geçerliliğini kaybetti.( gerçekte de olmayan olmaması gereken görüşler.)