jeux d enfants

entry271 galeri
    194.
  1. Hayatımda izlediğim en kötü filmdir.Sırf "yarıda bırakmışsın yoksa severdin" demesinler diye sonuna kadar dayandım ve hala sevemedim.

    konu:

    iki çocuğun,çocukca oyununun büyüyünce de devam etmesini anlatır.Bir kutu mu ne var.Saçma sapan şeyler yapıp (iddaya girer gibi) birbirlerine veriyorlar.Düğün mahvetmek,okul müdürü karşısında altına işemek gibi...6 yaşındaki bir beynin komik bulabileceği şeyler neyse...
    Sonra bunlar büyür ve birbirlerine aşık falan olurlar ama oyuna hala devam.Birbirine öyle aşık ve oyunları da öyle harikadırki(!) şöyle; çocuk kızdan nikah şahidi olmasını ister,kız çocuğa küsüp bi futbolcunun altına yatar hatta evlenir,sonra çocuk da evlenip çocuk yapar,sonra kız evi talan edip çocuğu çağırıp bir de polise sanki çocuk dağıtmış gibi ihbar eder sonra çocuk da kendini polisten kaçarken öldü gibi gösterir.Sonra öpüşürler çukura girerler kafalarına beton dökülür bunlarda öpüşür.

    salak iddalaşmalarla bin türlü eziyet,başkasına aşıkken sevmediğin birileriyle 4 senelik evlilikler,ondan önce başkalarıyla yatmalar...Aşkı, sevgiyi yada romantizmi böyle psikopatca şeylere bağlayan insanlardan korkarım ben.

    film esnasında "imdat cankurtaran yok mu" diye bağırmamak elde değil.

    PS: yazdığımı okudum da böyle bir senaryo olmasına bir kez daha inanamadım ve evet bu filmi izlemeyenler sizi cidden kandırmıyorum cidden film böyle.

    Hayat böyle bir şey değil, düzgün güzel bir film izlemek isteyenler :

    (bkz: 500 days of summer)

    Edit:Diğer yorumları okudum da gerçek hayattan kaçmak için 30 sene boyunca kutuyla oyun oynayan,aşkı psikopatlıkla karıştırmış,bu bahanelerle başkalarıyla birlikte olmaktan hiç çekinmeyen,kaç senelik evliliğini ve çocuklarını kutu oyunu ve aşk sandığı şey uğruna bırakan film karakterlerini aşkın en masum en harika en saf hali diye nitelendirmişler ve böyle ilişkisi olmadığı için üzülen de var.En kısa zamanda bir doktora giderler umarım.
    0 ...