hakan günday

entry460 galeri video2
    124.
  1. --spoiler--

    ''Dünya üzerinde bir yerden uzaklaşmanın imkanı yok. Uzaklaşılan şey stillerdir. Hayatta ancak stiller değiştirilebilir. Başka bir şey değil. Coğrafya, çocuklara ergenliklerini unutturacak bir derstir. Başka bir boka yaramaz. Aslolan hayat stilidir. Ve görünmez köprüler vardır dünyada bir ülkeden diğerine giden. Aynı stil hayatı dünyanın her yerinde bulabilmek bir tesadüf değildir. Nasıl bir junkie her yerde dozunu bulabiliyorsa, benim gibi biride bastığı her toprakta kadın, silah ve uyuşturucu teklifleriyle karşılaşır.

    Eskiden hayata farklı bakanlar bulurlardı beni. Gerçek entelektüeller, anarşistler, nihilistler,
    Mıknatıs gibi çekerdim toplumun dışında yaşamayı seçmiş Robinson Crusoe'ları. Ama şimdi seyrek de olsa benimle karşılaştıklarında başlarını öne eğiyorlar, bakışlarımızın kesişmesini engellemek için. Çünkü anlayabildikleri kadar anlıyorlar benim artık uzun, alkollü, yüksek sohbetlerden eyleme, gerçeğe geçtiğimi. Ve korkuyorlar. Çünkü onların oynadıkları oyun, günün üç saatini, içinde bağırıp çağıran anarşiste ayırıp geri kalan zamanında normal bir insan gibi yaşamakta ibaret. Çok az söyledikleri yapar. Ok azı gece anlattığını gündüz yaşar. Bunlar daha çok düşünsel kurt adamlardır. Barış ve anarşi işaretlerini sokaktaki aynı kadın heykelinin iki göğsüne çizen bu salaklardır işte. Coşarlar insan hayatının değersizliğini anlatırken. Ama daha sonra işkence gören bir teröristin haberi karşısında, en çelik hümanist kesilip insan haklarından dem vururlar. Çelik hümanistler çelik kapı taktırırlar evlerine, adlarına methiyeler dizdikleri kaosun, devrimin geldiği gün kedileri bir zarar görmesin diye. Sağdan nefret ederken, soldan da etmeyi unutanlardır bunlar. Kişisel muhalefetlerine bir kalabalığın fikrini eklemekten zevk duyarlar. ''Sola daha yakınım!'' derler utanmadan. Gölgesiz yaşayamazlar, yalnız kalmaktan ödleri koptuğu için. Yakın olmazlarsa herhangi bir tarafa, yok olacakları düşünürler. Açık deniz adamlarının yanında karadan uzaklaşamayan dubalar gibi dururlar.
    Dünya üzerinde faşistin ne kadar iğrenç bir tarihi varsa, komünistin de o kadar saf, kötü bir geçmişi vardır. Ne de olsa ikini de insan icat etmiştir. Hele günümüzde kapitalizmin patronu Yahudiler ile zamanın Yahudisi Marx'ı düşündüğümüz zaman, Yahudilerin de Hıristiyanlar kadar iki yüzlü darı gibi her yerde biten yaratıklar oldukları anlaşılabilir.
    Eğer geçmeseydi Kuranıkerim'in üstünden onca kuşak, ben inanırdım yazılanların hepsine. Ama inanmıyorum o kuşağın dürüstlüğüne. O onlarca kuşağın sadakatine inanmıyorum!
    Çünkü insanı tanıyorum. Çünkü kendimi tanıyorum. Canı öyle çektiği için duaları değiştirecek her dinden kuşaklar tanıyorum. insan dokunduğu her şeyi kirletmiş bugüne kadar. Dinin kendini bundan koruması o kadar uzak bir ihtimal ki! Kimse gelip bana anlatmasın bana insanın iyiliğini, din kitaplarını. Ben sadece mucizeleri kabul ederim. Onlara inanmak, insan zekasının kötü tarafından çıktığı belli olan yazıları okumaktan daha kolay. Kızıldeniz'in yarıldığına, gereğinde kadının dövüleceğinden daha çok inanıyorum. Çünkü mucize bana daha temiz geliyor. Ne birinin çıkarına, ne de bir başkasının zararına binlerce yıl önce bir denizin yarılmış olması. Ya da bir mağara girişinin örümcek ağıyla kapatılması.
    Ama o, adam smith'in ekonomi için söylediği ancak bu konuya uyan ''gizli el'' öyle bir hissediyorum ki dört kadınla yatılan aynı yatakta. Öyle hissediyorum ki o kirli insan elini, Yahudinin Protestanın para kazanma hırsında. inanılanın bu dünya dışından gelmesi gerekir beni benden alabilmesi için. ismi fark etmez. Tanrı, Allah, Jah.. her neyse, benden olmamal! Bendeki çıkarcılığı, hırsı, onda da gördüm mü, soğurum yazdıklarından. Ama ben bilirim ki yine insandır onları ortaya serpiştiren. O kutsal kitaplara kanlarını karıştıran. inanırsam bir gün boyun eğerim iyiliğe. Ama matbaadan çıkmış bir kitaba inanmamı beklemek, zekamla alay etmek dışında benden insanın kötülüğünü de unutmamı beklemek olur. Tanıdığım o iğrenç türü de unutursam bir gün, inanırım elbet yazılanların hepsine.

    Dürüst olalım, Dinler ve Tanrılar! Hepsi ben ölünceye kadar!''

    --spoiler--

    (bkz: kinyas ve kayra)

    edit: imla
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük