olmaz öyle şey. olsa olsa ilk aşktan emin olamamak gibi bir şey vardır ki onu ben de yaşıyorum. ilkokulda bir kız vardı, üzerinden o kadar geçmiş ki (yazar burada liseli olmadığını ima ediyor.) hislerimi hatırlayamıyorum mesela. eğer ona aşık idiysem ilk aşkım o. değilse orta okul hazırlıkta bir kız vardı. düşün biz 12-13 yaşlarındayız o zaman, kız sanki 27 yaşından gün almış gibiydi. zihinsel olarak yani. bazen olaylara öyle yorum getirirdi ki şaşırırdım. hocaların bile şaşırdığını gözlerinden anlayabilirdim o derece. yazdığı köşe yazısı gibi bir şey vardı mesela okulun dergisinde, hala saklarım. burada liselilerin (hatta yer yer 18-21 yaş aralığının) yazdığı yazılardan bile kaliteli olduğuna kefilim.
neyse uzatmayayım, ona da aşıktım. ama şimdi düşünüyorum da aşk mıydı değil miydi gene emin değilim. amk şuna bir standart koysalar ya. ne bileyim kafaya bir şey takıp ölçebilseler filan biz de kurtulsak acaba aşk mı değil mi derdinden. yani uzun lafın kısası ilk aşkım o da değilse ihale orta okul üçüncü sınıftaki ingilizce öğretmenime kalıyor. ingilizce öğretmeni dediysek, yeni mezun. ikinci senesi. maksimum 25 yaşında. kıvır kıvır saçları var amk. yüzünde tek bir siyah nokta yok, bembeyaz. bir insanın yüzündeki bütün uzuvlar bu kadar mı uyumlu olur? uyumluydu. ama işte fiziği için aynı şeyleri söyleyemem.
şimdi küfür edeceksiniz ama beyler, ben ondan da emin değilim. olm benim ilk aşkım kim lan?
