1856 Paris Anlaşması* gibi, NATOya girişimiz gibi, 1963;te inönünün imzaladığı ANKARA Anlaşması gibi, 23 Eylül 2004 tarihi (müzakerelerin başlayacağının belli olduğu tarih) de bir dönüm noktasıdır.
* 1856;da Sadrazam Ali Paşa;nın içerideki reformlarıyla ve dışarıdaki diplomatik dirayetiyle, Paris Antlaşması;nda -Osmanlı;nın Avrupa devletler hukuku ailesine katılması ve toprak bütünlüğü imzalanmıştır- ama daha mürekkebi kurumadan Osmanlı;nın nasıl paylaşılacağı kapitülasyonların ağırlaşacağı yönünde çalışmalar başlatılmıştır!
-Bugünkü Avrupa o Avrupa mı?
Avrupa Birliği konusunda Ulu Önderimiz ATATÜRK;Ü kullananlar, Atamızın değişik dönemlerde değişik açıklamaları olmuştur örneğin;
Sakarya;da Yunanla savaşırkenki tam bağımsızlık- ile uğruna bir Milli Mücadele verilmiş olan sınırları dostluk döneminde kaldırmayı, hatta -federasyon- kurmayı düşünmek çelişki değildir, değişik şartların politikasıdır.
Netice: Atatürk pragmatikti -Atatürkçü dış politika- veya -Atatürkçü ekonomi- yoktur. Atatürk;ün farklı dönemlerde uyguladığı değişik diplomatik ve ekonomik politikalar vardır.
Atatürk;ü dogma haline getirmek, ideolojik körlük yaratır. Türkiye Cumhuriyeti doğru yönde ilerlemektedir.