bugün 16 yaşındayım. 9 senedir okuyorum, 1 yıldır sözlükte yazıyorum, 8 yıldır okuma yazma biliyorum, 10 yıldır ofsayt nedir, ne değildir biliyorum, 8 yaşındayken beckham' ın euro 2004' te kaçırdığı penaltıyı ve daha sonra ingiltere nin penaltılarını kullanmayı bıraktığını hatırlıyorum, 2008 de semih in, arda nın attığı golleri hatırlıyorum. ama fenerbahçe' yi 16 yıldır seviyorum!
ilk ağladığım maç 2004 teydi yanlış hatırlamıyorsam. fenerbahçe türkiye kupası yarı finalinde gençlerbirliği' ne yenildi. elimde şekerimi tutuyordum ve şekeri odanın bir köşesine fırlatarak ağlamaya başladım. çünkü ben bu renkleri seviyordum!
fener saldırıyordu ama sanki top istemiyordu. emin olun maç bittiği anda bursa dan gol haberi geldiğine o kadar inanmak istedim ki göz yaşlarımı tutamayıp ağladım. ailem bana şaşkın gözlerle bakarken 15 yıldır taraftarı olduğum kulübün trabzonspor' u mağlup edememesini sindiremiyor, bir o tarafa bir bu tarafa saldırıyordum.
şimdi 3. kez gözlerim doldu ama ağlamıyorum. ağlamayacağım. bu gün eğer fenerbahçe' nin yöneticileri hapisteyse, eğer fenerbahçe şike yapmakla suçlanıyorsa, eğer fenerbahçe şampiyonlar ligi' ne katılamıyorsa ben 16 yıl hangi takımı sevdim? hangi ligi nefes almadan izledim?
ben şike yapan bir fenerbahçe istemiyorum. 6. olsun, 15. olsun farketmez. ben o sahada oyuncuların ter döktüklerini, bu takım için savaştıklarını göreyim yeter.
ama! ama eğer fenerbahçe şike yapmadıysa, eğer bu gönül verdiğim renkleri bir nefret, bir ibnelik uğruna kirlettiyseniz, bunun hesabını inşallah verirsiniz. yüz yıllık bir çınarı haksız yere yıkmaya çalışmak sizin adeletiniz ise adaletinize tüküreyim...