gerçek anlamda özgürlüğe inanıyorum diyen herkesin söylemesi gereken bir gerçektir.
siyasi iklim değişti artık bu söylemlerin halk nazarında karşılığı yok diye türbanı özgürlüklerin tek ve en önemli simgesi haline getirip kitlelere bunu yutturmak sahtekarlığını yapan politikacılara bile bile kanmanın anlamı yoktur.
türban siyasi simgedir tartışmaları bir tarafa, türban ortaya çıkış ve hizmet ettiği amaç bakımından bir özgürlük olamaz.
bir eylemin özgürlük olabilmesi için toplumun yani toplumu oluşturan insanların özgür olabilmesi gerekir.
oysa türkiye'de insanların özgürce kendi inançlarını seçebildiği kendi yaşam tarzlarını belirlediği bir ortam mevcut değildir. türban aslında güneydoğu da görülen "töre"lerden hiç farkı yoktur. baş örtüsü veya türban gelenekselleşmiş bir alışkanlığın akıllı politikacılar tarafından siyasallaştırılmasıdır.
güneydoğu anadoludaki töreleri onların değer yargıları ve inançlarını saçma olarak bulup bu bölgenin geri kaldığı eğitimsizliğin ve cehaletin önemli rol oynadığı, feodal yapının ortadan kaldırılması gerektiğini savunan zihniyetler iş türbana gelince bunu onların kendi tercihleri olarak yorumlayamazlar. bu ağır bir çelişkidir.
geleneksel değerler cehalatten besleniyor ve bu cehalatte siyasallaşıyorsa burda özgürlükten bahsedilemez. türban'ın kur'an da geçen bir yasak olması da (ki bu tartışmalıdır ve kuran'da tartışmalıdır) sonucu değiştirmeyen bir dayanaktır.
türban'ın bir özgürlük olarak ele alınmasına ve bunun siyasal bir anlayışın uzantısı olarak kullanılmasına seyirci kalmak,
özgürlükleri sırf islam'ın önünü açmak ve bunu yaaprken de toplumun geride kalan kısımlarını ötekileştiren bu iradeye saygı duymak farkında olmadan köleliğe saygı duymak anlamına gelir.
demokrasi kültürü olmayan, toplumu halkı demokrasiyi içselleştirememiş bir ülkede türban bir tercih değil bir dayatmadır.
eğitim seviyesi düşük olan toplumlara özgürlük adı altında sunulanlar onları köleleştiren tercihlerdir.
12 yaşında kendisine baş örtüsü bağlanan 15 yaşında imam hatip'e gönderilen kızlar kendi hayatlarını seçmezler. anadan babadan kalan kültürel mirası ve sorgusuz sualsiz yaşamı aynen bir sonraki kuşağa aktarırlar.
bu hareketin bu bagnazliği özgürlük kapsamında değerlendirmek, bu zihniyetin toplumu ele geçirmesine izin vermek nihai olarak aydınların, özgürlükçü insanların başka türlü düşünenlerin de sonunu hazırlayacaktır.
toplum özgürse birey ancak öyle özgür olabilir. özgür olamayan bir toplumun özgür olamayan bir insanın seçimleri özgürlük değildir. bu en fazla önceden yazılmış önceden kurgulanmış bir oyunun oynanması kadar şaşırtıcıdır.