10 subat 2007 ankara porsuk ta zirvesi

entry28 galeri
    28.
  1. belki de en büyük anlamı benim için taşıyan zirve. sözlüğe kayıt olalı 5 gün, çaylaklıktan çıkalı iki gün olmuş ve ben yüzsüzlük yapıp sırıta sırıta zirvede yerimi almıştım. herkese 4. nesil olduğumu gururla söylüyor, benimle dalga geçenlere haddini bildirmeye çalışıyordum **. zaten zirvedeki tek 4.nesil olduğum için bu aktivite daha da önem taşıyordu benim için. ama tabi bu şakalar fazla uzamadı. çünkü benimle gelen bütün yazarlar beni aralarına ben farkında olmadan almışlardı bile. bir yandan bu keyif verici maddenin *tadını çıkarırken, bir yandan da tren camından uzaklara dalıp dalıp düşünüyordum nasıl bir işe bulaşmıştım, bundan sonra hayatımda nasıl güzel değişiklikler olacaktı, bu yeni can insanları bulmam neden bu kadar geç olmuştu diye.

    derken bitmez dedikleri yol bitti(galiba o yolun uzamasını bir ben istemiştim. bunu aralarında da çok yüksek sesle söylemeye cesaret de edememiştim o ayrı). artık eskişehirdeydik. derken yeni can ve can insanlar katıldı aramıza. insan dediğin teker teker gelir. ama bunlar insan gibi şeyler değildiler*. aslında hepsi ile tek tek eskişehirde tanıştım. derken tanışıp karşındakini tanıdıktan sonra vaktin nasıl su gibi geçmeye başladığını farkettim. dakikalar bütün gruba naz yapar gibi üçer beşer geçti.
    derken bu güzelim grup teker teker dağılmaya başladı. ama herkesin suratında feci bir gülümseme vardı. ayrılıyorduk ama kimse buna üzülecek kadar normal birgün yaşamamıştı. ve dağıla dağıla 6 kişiye düştük. ama durur mu bu kadro. otobüste bile zirve havası sebebi ile genelde suratsız olarak tanımlanan muavin sırıtmaya ve esprileri sıralamaya başladı.

    derken bitmesin denilen yol bitti. herkes beni ayrı ayrı bir sonraki zirveye davet edip ayrıldı. peki ben bu 12 saatlik maceradan neler öğrendim:
    1) iyi insan, güzel insan, can insan topluluğuna girmiş olmam.
    2) waloxa olan kardeşlik duygusunu artık bazı insanlarla paylaşma gereksinimi duymam. ama aynı zamanda ona olan kardeşlik sevgisinin de artmış olması?.*
    3) artık bana yol gösterecek bazı üstatlarımın olduğu.
    ve de en son olarak sanırım bugüne kadar söylediğim en içten, en anlamlı "hoşbulduk" sözünü bu zirveden sonra sözlüğe söylemiş olmam.
    5 ...