büyük japonya depremi öncesi, alsancak'ta bilen bilir kızıl saçlı kısa boylu tatlı bir hatun yoldan geçenleri tatlı tatlı rahatsız etmekte idi.
kızıl saçlı: efendim nükleer santral bla bla bla.
falki: ya onu bırak japonya'da bile nükleer var * .
k.s. : ama çevre yeni nesiller.
falki: onu bunu bırak, doğru söyle sen bu işten ne kazanıyorsun.
k.s. : biz gönüllüyüz.
falki: tabi tabi.
üç beş dakika geçer. kendisinin kaç para aldığı öğrenilmiştir. daha da vahimi o güzel kız artık tokyo'da açacağımız "shibuyalı kardeşler pide salonu" ortaklarından biri olmuştur. yolda geçer giderken "vay ortağım!" denilir, sarılınır.
malum deprem trajedesinin ardından arka sokak 'ta kendisine rastlanılır:
k.s. : len!
falki: hööö?
k.s : ben sana demedim mi?
falki: haklıymışsın be. yine de sizinkilere güvenmiyorum.
k.s. : neyse, kimi bekliyorsun?
falki: kimseyi beklemiyorum. boğazım ağrıyor sıcak bişeyler içecem.