devlet bahçeli

entry8658 galeri video71 ses5
    29.
  1. (#1290307)entryde verilen linkte hrant dink cinayeti ile ilgili satırları buraya alalım da konu işle ilgili görüşleri açığa çıksın istediğim parti lideridir. ben bır kısmını alıyorum buraya varsa karşı ifade onu da ona faşist diyenler alsınlar buraya.

    " Geçtiğimiz hafta vuku bulan ve Ermeni asıllı bir vatandaşımızı hedef alan insanlık dışı cinayet Türkiye&yi derinden sarsmıştır.

    Şurası bir gerçektir ki, Türkiye hem bu alçakça işlenen cinayetten, hem de bundan sonra oluşturulan psikolojik terör ve tahrik ortamından gereken dersi çıkartmak durumundadır.

    ---------------------------------

    AGOS gazetesi genel yayın yönetmeninin katledilmesi, her şeyden önce insan olma onurunu kaybetmemiş olan herkesin lanetleyeceği menfur bir cinayettir.

    Bunun vicdanlarda ve yüreklerde doğurduğu infaal, bu sınırlar içinde kaldığı sürece, tabiatıyla insani ve ahlaki bir tepki olarak görülecektir.

    Bu cinayette tetiği çeken zanlı ve temasta olduğu düşünülen şahıslar adalet ve emniyet makamlarımızın elindedir.

    Bu suikastın, varsa siyasi bağlantılarını, azmettirenlerini, yardım ve yataklık yapanları ve örgüt ilişkilerini ortaya çıkarmak devletin görevidir.

    Hükümetin bu işin üzerine sonuna kadar gitmesi ve arkasında kimler varsa ortaya çıkarması, siyasi sorumluluğunun yanı sıra ahlaki bir vecibedir.

    Soruşturma ve yargı sürecinin sonunda bütün gerçekler ortaya çıkacak ve bağımsız Türk yargısı hükmünü verecektir.

    -----------------------
    Türkiyede cereyan eden her olaydan sonra devleti peşinen suçlu ilan etmek ve devlete güven duygusunu yıpratmaya yönelik bir linç kampanyası başlatmak, çok tehlikeli bir alışkanlık haline gelmiştir.

    Bu senaryo son olayda da aynen sahnelenmiştir.

    Saldırının hemen akabinde devleti peşinen mahkum eden komplo teorileri piyasaya sürülmüş ve idrak ve insaf sahibi herkesi derin bir endişeye sevkeden şu gelişmeler yaşanmıştır.

    Cinayetten hemen sonra ellerinde seyyar hedef tahtaları ve siyah bayraklarla sokaklara dökülen gruplar, saldırının failini hemen bulmuşlar ve katil devlet, hesap verecek, işte devlet, işte soykırım haykırışlarıyla devleti suçlu ilan etmişlerdir.

    Bunu takiben, televizyon ekranlarında ve gazete sütunlarında, bu sıfatı eğreti bir etiket gibi yakalarına iliştiren bir grubun öncülüğünde sözde aydınlar ve düşünürler mahkemeleri kurulmuştur.

    Bu zeminlerde, hiçbir ahlaki sınır tanımadan çok geniş bir suçlu profili çizilmiş ve peşinen verilen mahkumiyet kararının sütunlarda ve ekranlarda infazı için harekete geçilmiştir.

    Polis, savcı, hakim ve infaz memuru yetkilerini, kendileri için doğal bir hak olarak gören bu çevreler, çizdikleri bu geniş kapsamlı suçlu profili içinde,
    Türk yargısını,
    Türklüğe hakaret fiilini düzenleyen Türk Ceza Kanununun 301. maddesini,
    Türkiyenin milli onuruna, haysiyetine, milli birliğine ve kardeşliğine çıkma anlayışını simgeleyen sahip Türk milliyetçiliğini,
    Sefil bir tetikçiyleözdeşleştirerek bu cinayetin arkasındaki azmettiriciler olarak suçlu ilan etmişlerdir.

    Bütün bunlardan da önemlisi, bu olayı siyasi amaçları için kullanmak zilletine düşen bazı çevreler, ezik ve suçlu bir Türk toplumu portresi çizmek için birbirleriyle melanet yarışına girmişlerdir.

    Bu maksatlı linç ve karalama kampanyasının bütün aşamalarında altında toplandıkları slogan da, ne gariptir ki Hepimiz Ermeniyiz sloganı olmuştur.
    Bu sloganın duygusal bir ortamda, bireysel düzeyde bir dayanışma ifadesi olarak görülmesi belki mümkündür.

    Ancak, bu sloganın Türkiye’nin kabuk değiştirdiğinin göstergesi olduğunu söyleyen çevreler için bunun ne anlam taşıdığını herkes kendi vicdanında takdir edecektir.

    ------------------

    Burada, fikri namus sahibi herkes şu gerçeği görmek durumundadır.

    Türk milliyetçiliğini suçlu göstermeye çalışanların sarıldıkları yalan ve iftira silahıyla, son suikastta kullanılan silah arasında özde hiçbir fark yoktur.

    ikisi de, kullananların karanlık ruhunu yansıtan, adi ve alçak birer suikast silahıdır.

    Son cinayet vesilesiyle Türk Milliyetçiliğini hedef alan bu karalama ve saldırı kampanyasının amacı, yalan ve iftiralarla kolektif suçluluk psikolojisi yaratmak ve Türk Milliyetçiliği ekseninde etrafında bir yasak alan oluşturmaktır.

    Türk milliyetçiliği duygularını başlı başına bir suç işleme dürtüsü olarak göstermeye çalışmak ve milliyetçilik tehdidi paranoyası yaratarak samimi milliyetçileri potansiyel suçlu olarak ilan etmek en hafif tabiriyle hayasızlıktır.

    Türk milliyetçiliğini ucuz hedef tahtası haline getirmeye yeltenen bu gafiller;
    - Türkiyeye karşı hazırlanan tezgahlarda kimlerin amaçlarına hizmet ettiklerini ve

    - Kendilerini hangi oyunlarda ucuz bir piyon olarak kullandırdıklarını çok iyi düşünmelidir.

    Türk milletine ve Türk milliyetçiliğine karşı, kökleri çok derinlere giden kronik husumet sahibi bu çevreler başta olmak üzere, herkes şunu çok iyi anlamalıdır:
    - Kuru gürültü ve bilgi kirliliği yaratarak Türk milletini aşağılamaya çalışmak,

    - Demokratik ve insani değerler açısından geri kalmış sorunlu ve hastalıklı bir toplum olarak göstermek ve

    - Geçmişle yüzleşme hezeyanlarıyla Türkiyenin tarihini ve milli değerlerini karalamaya yeltenmek,

    Hiç kimsenin, ama hiç kimsenin haddi değildir.

    - Hiç kimse Türk milletinin milli benliğinden, milli şuurundan ve tarihinden kopmuş bir halk yığınına dönüştürülebileceği gibi ham bir hayal peşinde koşmamalıdır.

    - Büyük medeniyetlere vücut vermiş Türk milletinin tarih sicili, her zaman iftihar ettiği milli ve manevi değerlerinde saklıdır.

    - Bunu sorgulamak gafletine düşecek olanların yapması gereken, önce bunu okumak ve çok iyi anlamaya çalışmak olacaktır.

    -----------------------------"

    işte hrant dink cinayeti sonrası beyanı...bu satırlara faşist diyen zihniyete "o zaman ben de faşistim diyerek" selam ederim.
    9 ...