çok bir şey ifade etmiyor ama birkaç ay iranlı bir oda arkadaşım oldu. aşk-ı memnu yu falan izliyorlarmış hep söylüyordu. hatta dediğini de hiç unutmam, buraya hiç gelmeyenlere rüya gibi geliyor bunlar demişti. bi de kemal kılıçdaroğlu'na inanamamıştı, muhalifler nasıl bu kadar konuşuyor iran'da asla böyle olmaz hemen keserler sesini diye.
iran'ın kurtarmaya çalıştığı şey ahlak değil. ha, bu arada aşk-ı memnu'nun empoze ettiği şey ensest ya da herhangi bir tür sex değil. madam bovary nasıl fransız sanayileşmesinden sonra kadının özgürleşmesini anlatıyorsa, anna karanina nasıl aynısını rusya için yapıyorsa aşk-ı memnu da bizim batılılaşmamızı anlatıyor. boynuz olmadan kulak uzatmanın hikayesi. hem doğulu hem batılı ama aynı zamanda ne doğulu ne batılı oluşumuzun hikayesi, bir yandan özgürleşmek isterken öte yandan namus vs gibi değerlerin altında kalan bireylerin hikayesi ve mahvoluşu. bu sebeple aşkı memnu'ya amcasının karısıyla sikişiyor dürzü diye bakmamak gerek, görebilene çok şey anlatan bir kitaptır. kaldı ki adnan behlül'ün amcası değil.