*oje sürüldüğünde konuşursam ojenin bozulacağını sanmam, bunun yüzünden yaklaşık bir saat susup öylece oturmam. ara ara kısık sesle anneme "kurudu muu?" diye sormam. (annem ancak bu şekilde beni susturabiliyormuş.)
*gözüm daldığında annemin "arkana bak arkana bak misafir gelir sonra'" uyarısının ardından, misafirin gelmesini istemediğim zamanlarda gözüm dalarsa oturup ağlamam "gelmesin kimsee!" diye.
*süt hastası biri olduğum için büyüyünce boyumun çok uzun olacağını ve güçlü biri olacağımı sanmam. (yok öyle bir dünya gençler)
*babamın uzun araba yolculuklarında bana şarkı söyletip durması sebebiyle büyüyünce şarkıcı olacağıma inanmam, hatta sesimin billur gibi olduğunu da düşünmem. (meğerse uyanık kalmak için beni kullanıyormuş adam)
ve bunun gibi bir sürü şey. hayat bana bir acayipti ya. cidden.