"Türkiye'de 44 bin kişi organ nakli için bekliyor. Her yıl ortalama 8 bin kişi listeye ekleniyor. 2006 yılında tam 7 bin kişi organ nakli sırasını beklerken hayatını kaybetti. 2006 yılında hastanelerde sadece 143 organ bağışı gerçekleşti."*
Genelde kendi bencil güdülerimizden dolayı organ bağışına gönüllü olmuyoruz...
bunun dışında en büyük etmenlerden biri de dini cehalet...
ciddi ciddi, kelli felli öyle okumamış, görmemiş de değil meslek sahibi, unvan sahibi insanlardan bile duyuyorum ben bunu; "ciğerini bağışlarsan ahirette ciğerin nerede zındık derlermiş, oran nerde buran nerde sorarlarmış..." ulan ahirette senin götündeki kadayıf kılları kim ne etsin!
ama toprak olup gidecek ciğerinle, böbreğinle, kalbinle, gözünle kimler sana bin dua eder, kimlerin umudu, kimlerin hayali olursun bir bilsen!
üstelik etinden et kopartmayacaklar bilesin, çok kolay;
"18 veya üstünde bir yaşta olup akli dengesi yerinde olan herkes, Sağlık Müdürlükleri veya hastanelere başvurarak, beklenmedik ölümleri halinde organlarını bağışladığına dair bir belgeyi iki tanık önünde doldurup, doku ve organ bağış belgesi alabilir. Ayrıca organ bağışınızı yakınlarınıza da bildirmenizi tavsiye ediyoruz. Cebinizden kart bile çıksa, yakınlarınızın o acılı anda böyle bir şeye karşı çıkarsa, biz organları alamayız. Vefat edenin henüz bilinçliyken organ bağışına yönelik olumlu bir açıklaması olmaması halinde, onun yerine akrabalarının organ bağışı konusunda karar vermeleri istenmektedir. Vefat edenin, organ bağışına yönelik yazılı rızası bulunması durumunda, akrabalarına bu konu hakkında bilgi verilebilir.
Organ bağışı için sanıldığı gibi uzun bir bürokratik işlem yoktur.Organ bağış senedi imzalandıktan sonra organ bağış belgesi doldurulur ve bağış yapan kişiye verilir."
işte bu kadar.
hem üstelik cennette hurileri bafilemek için gerekli organlarınıza da dokunmuyorlar ha, içiniz rahat etsin yani!
eğer ki cehennem düşerseniz falan ** ateşin içinde dolu bir vücutla daha fazla yanarsınız; protein lüpü kalp, ciğer, böbrek ama içiniz boşsa bir nebze yani, değil mi benim sevgili uyuzırlarım...