Güzel günlerdi,
tren tıngır mıngır giderken,
iniş ve biniş bölümlerinde,
lokantasında anca 1 duble (harçlık ona yetiyordu çünkü) ile yuvarlamak o zıkkımı,
dudaklarına her deydiğinde,
sanki sevgiliyi öpmek gibiydi,
sigaranın her yanışı ona olan yanış gibiydi.
Tren ağır ağır giderdi,
tıngır-mıngır ya ona doğru ya da bana doğru...
güzeldi sigara dumanıyla cama yapılan buğuya adını yazmak...