hangi renklere gönül vermiş olurlarsa olsunlar, futbol sevgilerini herşeyin üzerinde tutan futbol sevdalılarının 2011 yılının temmuz ayından itibaren sığındıkları limandır.
türkiye'de kirlenmemiş ve hala saf ve temiz kalabilmiş o kadar az şey varken futbolumuz da payına düşeni almıştır. futbolun üzerine çöreklenen para babalarından, şike ve teşvik pirimlerinden, derin futbol söylemlerinden kurtulmanın tek yolu futbol sevdalılarının futbola sahip çıkmasıdır.
bu noktada temiz bir lig, alınterinin onuru, emeğin gücü için bazı yapısal düzenlemelerin ve can acıtsa da tedbir ve cezaların gündeme gelmesi gerekmektedir:
1. şike ya da teşvik primleri noktasında son derece acımasız olunmalı ve öngörülen yasal düzenlemeler ışığında spor mahkemeleri bir an evvel kurularak klasik ceza soruşturması hüviyetinden sıyrılacak soruşturma dosyalarının hızlı ve güvenli bir şekilde süratle sonuçlandırılması sağlanmalıdır.
2. spor kulüplerinin kamu imkan ve tasarruflarından süratle arındırılması ve böylelikle siyasi etkinin de kulüpler bakımından engellenmesi gerekmektedir. bu çerçevede kulüplere doğrudan ya da dolaylı olarak belediyelerin ve valiliklerin maddi destekte bulunmaları kesinlikle yasaklanmalıdır.
3. spor kulüplerinin gelir ve giderleri şeffaf ve bağımsız kurumlarca denetlenmeli ve yayın gelirleri, başarı ile orantılı olarak federasyon geliri, bağışlar, seyirci ve logolu ürün gelirleri dışında hiçbir kişi ya da kurumdan gelir elde edememeleri sağlanmalıdır.
4. gelişmekte olan bir ülkede, yine gelişme yolundaki bir futbolun kahvehane köşelerine insanları mecbur ettiği bir şifreli yayın ayıbından türkiye kurtarılmalıdır. türkiye'deki futbol değeri, oynanan futbolun değeri değil insanların ilgisi ile şişirilmiş ve balon bir değerdir. dünya ölçeğinde türkiye liginin sürekli olarak yayınlandığı ülke sayısı son derece azdır. bu yayınların şifreli yapılması insanları anlamsız bir şekilde şirilerek şifrelenmiş bir ligi izlemektense, almanya, ingiltere, fransa, italya hatta hollanda liglerini takip eder hale getirmektedir. bu da kulüplere altyapı ve taraftar anlamında olumsuz yansıyan bir etkendir. ekonomik anlamda kulüplerin kaldıramayacağı güçlükler olduğu durumda şifreli yayın kabul edilebilirse de, ülkedeki herkesin ülke düzeyinde yayın yapan ikinci bir yayıncı eliyle sınırlı sayıda da olsa maçın açık olarak izleyebilmelerine olanak sağlanmalıdır. aksi takdirde futbola ilgi, bahis ve tahminlerle, bunların getirileriyle sınırlı kalmaya devam edecektir. takımların uluslararası turnuva ve organizasyonlardaki karşılaşmaları ve hazırlık maçları da herkese açık olarak ve ulusal kanallardan verilmelidir.
5. orta ve uzun vadede, süper ligin seyir zevki ve mücadele düzeyinin artırılması adına ekonomik olarak kulüplerin birbirlerine yakın gelirlere sahip olmaları gerekmektedir. bu aynı zamanda şikayet edilen hatır şikelerine, teşvik primlerine de son verecektir. süper lig için şampiyonlar ligi benzeri bir sponsorluk anlaşmaları ile belirli sayıda şirketin reklamlarının stadlara yerleştirilmesi ve tüm takımların bu sponsorluk gelirlerinden eşit olarak yararlanması ya da başarı ölçekli olarak yararlandırılması zorunludur.
6. futbolun türkiye'de elde ettiği tüm gelir, futbolun asıl sahipleri olan kulüplere dağıtılmalıdır. faaliyetlerinin yürütülmesi adına gerekli bütçe federasyona kalmak kaydıyla, tüm yayın gelirleri, sponsorluk, seyirci vs. gelirleri doğrudan kulüplere eşit olarak ya da başarı ölçekli olarak ödenmelidir. federasyonlar holding değildir, eş dost ahbabın buyur edileceği sofralar değildir, yurtdışı maçlara uçak kaldırarak eşi dostu gezdirip tozduran kurumlar hiç değildir. futbolun tüm geliri, yine futbola yatırılmalıdır.
7. süper lig 20 takımdan oluşmalı, pazartesi maçları kaldırılmalı ve bu maçlar çarşamba gününe alınmalıdır. daha fazla gelir ancak daha fazla karşılaşma, daha fazla seyirci, daha fazla yayın geliri ile sağlanabilir. avrupa'da çok yoğun mesaileri varmış gibi tarihi önemi ve anlamı olan değerli turnuva ve organizasyonlar kaldırılmıştır. bunlar ya da benzeri organizasyonlar artırılarak takımların birbirleri ile daha fazla karşılaşması ve aynı zamanda futbolcuların da avrupa'dakiler gibi yılı belirli sayıda maç yaparak verimli bir şekilde geçirmeleri sağlanmalıdır.
8. yayınların 3 dakikalık özet görüntüleri bedelsiz olarak tüm yayın kuruluşlarına verilmeli ve dünyaya da ülkedeki futbol düzeyi, ligin marka değeri, futbolcuların form durumları, tıpkı premier lig, tıpkı bundesliga, tıpkı la liga gibi ulaştırılmalıdır.
9. süper lige, belirli sayıda seyirci alabilecek kapasitede stadı bulunmayan takımlar alınmamalıdır. uefa kriterleri bir an önce uygulanmaya başlanmalı ve kabul edilebilir oranda geliri giderini kat be kat aşan takımlar süper lige yükselememelidir.
10. federasyon seçimlerinde delege uygulamasına son verilmeli ve futbolun içindeki tüm lisanslı futbolcuların, teknik adamların, yöneticilerin ve hakemlerin açık ve şeffaf seçimleri ile seçimler yapılmalıdır. siyasetin futbola müdahalesi önlenmelidir.
11. futbolcular gibi teknik adamların da bir yılda birden fazla ya da belirli sayıda takımdan fazlla takımda çalışmalarının önüne geçilmelidir.
12. kulüp yöneticileri ve başkanlar için verilen disiplin cezaları doğru ve düzgün bir şekilde uygulanmalıdır.
13. saha kapatma uygulamasına son verilmeli, bunun yerine son derece ağır para cezaları gündeme getirilmelidir.
14. kulüplerin maça göre bilet fiyatı tespit etmeleri engellenmelidir. tüm takımlar için kombine bilet alımları özendirilmelidir.
15. deplasman için belirli sayıda bilet uygulamasına son verilmeli ve tüm seyirciler takımlarına göre değil aynı ücreti ödeyerek stadlara girebilmelidir.
16. spora şiddet bulaştıran taraftarlar için ağır cezalar uygulanmalıdır.
17. yasadışı bahis oyunları engellenmelidir. futbolun içindekilerin doğrudan ya da dolaylı olarak bir başkası eli ile bahis oynamaları karşısında son derece ağır yaptırımlar getirilmelidir.
18. maç görüntülerinin zorunlu haller dışında defalarca yavaşlatılarak gösterilmesi uygulamasının önüne geçilmelidir.
19. hakemler hakkında eleştiri sınırlarını aşan ve tribünlere hedef gösteren yöneticiler hakkında ağır yaptırımlar uygulanmalı ve spor programlarında da hakemlerin değil futbolun konuşulmasının sağlanması adına düzenlemeler yapılmalıdır. elbette yasaklanacak değildir ancak maç öncesi ya da sonrası kamuoyunu yönlendirmek ve hakemleri baskı altına alacak mahiyetteki her türlü girişimin karşısında olunması bir zorunluluktur.
20. karşılaşmalarda galibiyet ve beraberliğe tatmin edici ve mücadeleyi artırıcı, özendirici özellikte bedel ödenmelidir.
21. futbolcular, tıpkı kulüpler birliği gibi kendi hak ve menfaatlerini sağlayacak organizasyonlar ve sendikalar kurabilmelidir.
22. yabancı sınırı tamamen kaldırılmalı ancak gelen yabancılarda belirli sayıda milli takım karşılaşmasında oynamış olmaları gibi kıstaslar aranmalıdır. aynı zamanda maç kadrosunda da altyapıdan gelen yine belirli sayıda yerli futbolcunun bulunması sağlanmalıdır.
23. yayıncı kuruluşlar için bir yeterlilik standardı getirilmeli ve futbolun güzelliklerini, teknolojik imkan ve yeterlilikte halka ulaştıracak ve yansıtacak kuruluşlardan karşılaşmaların yayınlanması sağlanmalıdır. yayın ihaleleri 2 yılı aşmayacak şekilde yapılmalıdır. yayın kuruluşları, futbolun yönetiminde ve idaresinde hiçbir şekilde rol oynayamamalıdır. buna maç saatleri ve günleri de dahildir.
24. futbol federasyonu, futbol düzeyini ve kalitesini artıracak düzenlemeler yapmalıdır. bu çerçevede seçimle gelen idarecilerin dışında, bağımsız ve profesyonel yönetim kadrolarından oluşturulması sağlanmalıdır. bu kadrolarda araştırma, istatistik, hukuk ve geliştirme kadroları mutlaka yer almalıdır.