ali imran suresi

entry51 galeri video2
    15.
  1. 82.artık bundan sonra kim yüz çevirirse, işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.

    83.göklerdeki ve yerdeki herkes ister istemez o’na boyun eğmişken ve o’na döndürülüp götürülecekken onlar allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar?

    84. de ki: “allah’a, bize indirilene (kur’an’a), ibrahim’e, ismail’e, ishak’a, yakub’a ve yakuboğullarına indirilene, mûsâ’ya, isa’ya ve peygamberlere rablerinden verilene inandık. onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz. biz o’na teslim olanlarız.”

    85. kim islâm’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan kabul edilmeyecek ve o ahirette hüsrana uğrayanlardan olacaktır.

    86.iman ettikten, peygamberin hak olduğuna şahitlik ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra inkâr eden bir toplumu allah nasıl doğru yola eriştirir? allah, zalim toplumu doğru yola iletmez.

    87.işte onların cezası; allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lânetinin üzerlerine olmasıdır.

    88.onun (lânetin) içinde ebedî kalacaklardır. onların azabı hafifletilmez, onlara göz açtırılmaz.

    89.ancak bundan sonra tövbe edip kendilerini düzeltenler müstesnadır. şüphesiz allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

    90.şüphesiz iman ettikten sonra inkâr eden, sonra da inkârda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. işte onlar sapıkların ta kendileridir.

    91.şüphesiz inkâr edip kâfir olarak ölenler var ya, dünya dolusu altını fidye verseler bile bu, hiçbirisinden asla kabul edilmeyecektir. onlar için elem dolu bir azap vardır. onların hiçbir yardımcıları da yoktur.

    92.sevdiğiniz şeylerden allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. her ne harcarsanız allah onu bilir.

    93.tevrat indirilmeden önce, israil’in (yakub’un) kendisine haram kıldığı dışında, yiyeceklerin hepsi israiloğullarına helâl idi. de ki: “eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi tevrat’ı getirip okuyun.”

    94.artık bundan sonra allah’a karşı kim yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.

    95.de ki: “allah, doğru söylemiştir. öyle ise hakka yönelen ibrahim’in dinine uyun. o, allah’a ortak koşanlardan değildi.”

    96.şüphesiz, insanlar için kurulan ilk ibadet evi, elbette mekke’de, âlemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan kâ’be’dir.

    97.onda apaçık deliller, makam-ı ibrahim vardır. oraya kim girerse, güven içinde olur. yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz allah bütün âlemlerden müstağnidir. (kimseye muhtaç değildir, her şey o’na muhtaçtır.)

    98.de ki: “ey kitab ehli! allah, yaptıklarınızı görüp dururken allah’ın âyetlerini niçin inkâr ediyorsunuz?”

    99.de ki: “ey kitab ehli! (gerçeği) görüp bildiğiniz hâlde, niçin allah’ın yolunu eğri ve çelişkili göstermeğe yeltenerek inananları allah’ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.”

    100.ey iman edenler! kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.

    101.size allah’ın âyetleri okunup dururken ve allah’ın resûlü de aranızda iken dönüp nasıl inkâr edersiniz? kim allah’a sımsıkı bağlanırsa, kesinlikle o, doğru yola iletilmiştir.

    102.ey iman edenler! allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve siz ancak müslümanlar olarak ölün.

    103.hep birlikte allah’ın ipine (kur’an’a) sımsıkı sarılın. parçalanıp bölünmeyin. allah’ın size olan nimetini hatırlayın. hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de o, kalplerinizi birleştirmişti. işte o’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de o sizi oradan kurtarmıştı. işte allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.

    104.sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. işte kurtuluşa erenler onlardır.

    105.kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. işte onlar için büyük bir azap vardır.

    106.o gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. yüzleri kararanlara, “imanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın” denilir.

    107.yüzleri ağaranlar ise allah’ın rahmeti içindedirler. onlar orada ebedî kalacaklardır.

    108.işte bunlar allah’ın, sana hak olarak okuduğumuz âyetleridir. allah, âlemlere hiç zulüm etmek istemez.

    109.göklerdeki her şey, yerdeki her şey allah’ındır. bütün işler ancak allah'a döndürülür.
    0 ...