objektif gözle bakıldığında nerdeyse imkansız olduğu kanaatine ulaşılacaktır.
namaz kılmaya üşenip ondan sonra da bu önermeye karşı çıkan dingiller her platformda vardır elbet. bunlar gerçekleri söylemeye korkan körü körüne atalarından aldığı mirası kabul eden sığırlardır.
insanların yemeklerini internetten sipariş ettiği, beceremeyenlerin fast food tükettiği bir çağdan bahsediyoruz.
böyle bir çağda kim vakit bulup da günde beş vakit 40 rekat namaz kılabilir?
ayrıca namaz kılmanın ne kadar sıkıcı olduğu malum. hayır bu ateistçe bir söylem olarak değerlendirilmesin. cuma namazını sadece iki rekat kılıp kaçanlar, teravih namazını en hızlı kıldıran hocanın bulunduğu camiye gidenler yaptıkları bu hareketlerle aslında namaz kılmaktan zerre kadar haz almadıkları ulen şu cenneti garantileyelim anlayışı içersinde bu işleri zorunluluktan yaptıklarını bize gösteriyorlar.
gerçekten bu işi gönülden yapıp manevi huzuru bulanlara baktığımızda bu insanların çoğu dünyevi hayattan soyutlanmış günlük hayat ile ilişkisi mesafeli insanlardır.
günümüzde insanın günde 40 rekat ara vermeden namaz kılması için ya ev hanımı ya da kendi halinde yaşlı bir esnaf veya emekli olması gerekiyor. kesinlikle hayatın zevklerinden temposundan şamatasından gürültüsünden uzak münzevi olmak gerek.
bunun dışında zamanın hiç yetmediği günlerin nasıl geçtiğinin anlaşılamadığı bu çağda insanların zaman ayırıp da beş vakit namaz kılmasını beklemek çok saçma.
bu sadece inanç meselesi değildir. namazın bu kadar sık kılınması ayrıca gereksizdir. sabah, öğlen, ikindi, akşam, yatsı sürekli allah diyeceksiniz. böyle bir şeyi sevgilinize bile yapmazsınız. hatta eşinize ve çocuklarınıza da. allah kullarından çok şey istiyor bana sorarsanız.
bu kadar sıkıcı bir eylemi hem de anlamını bilmeden kuru ezber sureleri okuyarak yapmak, sırf korkudan sırf ateşte yakmasın alalh beni diye millete eziyet ettirmek hiç mantıklı değil.
oysa abdest alma namaz kılma ritüeli yerine beyinle ibadet de yapılabilirdi.
"yüce allah sen doğmadın doğrulmadın kainatta her ne varsa senin eserindir. bizler zavallı aciz kullarız"
bu sözü daha sabah söyledim öğlene fikrim değişmedi. neden yeniden söylemem gerekli? o da yetmedi daha ikindi, akşam ve yatsı var.
allah sabah ile öğlen arasında fikrimin değişeceğini sonra onu terkedeceğim diye korkuyor olabilir mi? bizi sürekli kontrol mu ediyor?
yahu tamam sen enbüyüksün kainatın evrenin tek sahibisin. her şey senin eserin..
ama rahat bırak da bir nefes alalım. bizim de bir özel hayatımız yok mu kendimize göre?
nedir bu günde beş defa bu ritüel?
çalışmak en büyük ibadet gibi teselliler de yok değil hani. bir sivri zeka çıkarda namazı sorgular saçma olduğuna karar verir diye bir önlem getirilmiş.
sonuç değişmiyor dostlar. namaz kılmak 21. yüzyılda sadece bir angaryadır. çok sıkıcıdır. bu yüzden kimse kolay kolay bu işe yanaşmaz. hele ota boka üşenen, yerinden kıpırdamayan, sabah erken kalkmakta zorlanan manda gibi yatan, kitlelerin sabah namazına kalkıp ibadet edeceğini sanan varsa o süzme salaktır.
dinde reform hareketleri her dönem konuşulur. islamda dahil her dinde çaktırmadan reformlar yapılır. belki bizden sonraki nesiller namazın sabah öğle akşam şeklinde üç vakite indirilmesi fikrini ortaya atacaklar. sünnetleri de kaldırdıkları zaman herkes biraz daha rahatlamış olur en azından...