uykusuzluğa hazır olun, ama öyle gece üç saat uyumaktan bahsetmiyorum arkadaşım burda, 6 gün 6 gece ayakta maket yapmaktan bahsediyorum, yüzlerce lira harcadığın maketinin jüri tarafından "ne ki yani şimdi bu, bence bu bi işe yaramıyo" diyerek gözlerinin önünde parçalanmasından bahsediyorum, diprolma jürisinde "canım sen konuyu yanlış anlamışsın o bla bla değil, blö blö olucaktı, sıradaki" lafını işitip okulu bir dönem daha uzatmaktan bahsediyorum, ellerinizi defalarca kesmekten yakmaktan, delmekten bahsediyorum, bir saat konuşan hocadan iki kelime anlamaktan bahsediyorum, yapının önüne yanlış cinste ağaç koydun diye dersten kalmaktan bahsediyorum, tuğla gibi felsefe kitaplarını okuyup bi bok anlamamaktan bahsediyorum, mimarlıkla ilgisi olmayan tasarımlar yapmaktan bahsediyorum, okulu 8 yıl bitirememekten bahsediyorum, bitirsen bile piyasaya ayak uydurmak için en az 2 sene işi öğrenmekten bahsediyorum, sonra da 800 liraya mayışlı köle olmaktan bahsediyorum. valla götünüz yiyorsa, "ben dünyaya mimar olmak için geldim" diyorsanız, hadi bakalım.