aynı toplumdan olan insanların birbirlerini ile aynı lehçe ya da farklı lehçeler üzerinden konuşması aralarında bir dil olduğu gerçeğini değiştirmez. resmi olmadığı için bir dil değildir elbette ama türkler (bizim) için genelde "ikinci kanal" olarak bilinen dildir.
buna göre şöyle bir alıntı eklemek gerekir ise;
Dil değişimleri
Elsine zamanla değişime uğrarlar veya tamamen yok olurlar Sözcük yazılışlarında, okunuşlarında ya da imlâ kurallarında oluşan yavaş ve küçük yenilikler birikerek ve büyüyerek bu değişimleri oluşturur Bir dili konuşan ya da kullanan insanlar yeterince uzun bir süre fiziksel ya da kültürel olarak ayrı yaşarlarsa dilleri farklılaşmaya başlar Bir lisânı belirgin farklılıklarla konuşan iki insan, birbirlerini anlayabiliyorlarsa ayrı lehçeleri, birbirlerini anlayamıyorlarsa ayrı dilleri konuşuyor olarak kabul edilirler Dillerin birbiriyle ilişkili olup olmadıklarını anlamakta kullanılan göstergelerden biri de benzer anlamalar taşıyan, benzer yapılı kelimelerdir Bu şekilde doğal olarak gelişmiş dillerin dışında, yapay olarak geliştirilmiş diller de vardır Yapay dillere Esperanto ve Mondlango örnek verilebilir
Türkçe zaman içinde aşağıdaki gibi şekillenmiş ve değişmiştir:
Altay dil ailesi
Türk dil ailesi
Güney Dilleri
Balkan Gökoğuz (Gagavuz) Türkçesi (Türkiye, Avrupa)
Gökoğuz (Moldovya)
Horasan Türkçesi (iran) (hemen hemen iran'dan yola çıkarak Horosan türkçesi diyebiliriz)
Türkiye Türkçesi (Türkiye, Avrupa, Kuzey Amerika)