'dünyanın en güçlü ordularından biri!' diye her fırsatta övündüğümüz güzide ordumuzun ve pek kıymetli devlet erkânımızın, zaman zaman sabrı taşan! aziz milletimizi sakinleştirmek adına yaptığı rutin göz boyamalardan biri.
emperyal ülkelerden, milyonlar verilerek satın alınan son teknoloji ürünü silahlarla donanıp, yine aynı emperyal ülkelerin silahlandırdığı birkaç kötü adamı durdur(a)mamak!
akabinde evlat acısı yaşayan anne babaları ve öfkeden çıldıran bir yurt dolusu vatandaşı teselli etmek adına; dualarla, halaylarla, şarkılarla, türkülerle, 'kutsal bir görev'e gönderilmiş vatan çocukları, değersiz birer paçavra gibi can verirken, ne hikmetse işe yaramayan! o silahlarla, o şaşalı ve fakat faydasız güçle, olan olduktan, biten bittikten sonra dağı taşı ateşe vermek...
ben 27 yaşında, ortalama zeka sahibi, hatta çoğu zaman geri zekalı sayılabilecek bir insanım. ben kendimi bildim bileli bu iş böyle arkadaş. ben sümüğümü koluma silip olanı biteni anlamazken de dağa taşa boş kurşun atıyorduk, şimdi akamayan gözyaşımı içime salıp, olanı biteni anlayıp ve fakat kimseye anlatamayıp çaresiz izlerken de dağa taşa kurşun atıyoruz.
fakat maalesef müstahak.. maalesef bu bizzat bizim suçumuz. aleni bir şekilde dönen dolapları, kocaman boş gözlerle izlemekten öteye gidemeyip, sormayan, sorgulamayan, irdelemeyen, eğitimsiz, hazırcı ve her türlü manipülasyona doğuştan müsait ve her millet gibi; layık olduğu şekilde yönetilen yüce türk milletinin suçu.
sürekli olarak övündüğümüz süper askeri gücümüze rağmen, bir iki su tabancalı adam gelir, gözümüzün içine baka baka canımızı yakar, sonra elini kolunu sallaya sallaya çeker gider. anadolumun gariban ailelerinin gariban çocukları hiç uğruna ölürken, hiçbir şekilde ortalıkta görünmeyen, hiçbir şekilde işe yaramayan o helikopterler, gece görüşlü termal kameralar, bilmem kaç metre menzilli, bilmem kaç dolarlık silahlar, mayınmış, bombaymış.. ne var ne yoksa anında tespit eden dedektörler, tanklar, tüfekler, ve her fırsatta yurdun tüm ulusal kanallarında; boş eğitim arazilerinde çekilmiş güç gösterisi temalı tatbikat görüntüleriyle reklamları yapılıp göğsümüzü kabartan daha bilmem neler de bilmem neler, her şey olduktan sonra bir anda ortaya çıkar ve yine yurt genelinde yayınlanan tatbikat görüntüleri eşliğinde boş dağları yakar yıkarlar.
spiker spikere yol vermez, biri kandil'den bağlanır, biri cudi'den, biri kobralarımız ortalığın anasını sikiyor sayın seyirciler der, diğeri şu arkamda görmüş olduğunuz havan topları var ya.. diye devam eder. sabah duyduğu şehit haberleri üzerine tüm milliyetçi duyguları kabaran, gözleri kan çanağına dönen, durduğu yerde duramayan, eline silahı versen soluğu hiç düşünmeden dağda alacak olan, kavrulup köpüren yurdum insanı derin bir oh çeker, sakinleşir, sonra esner, usulca koltuğuna yerleşir.
ne terör kalmıştır, ne birilerinin rant elde edebilmesi için, danışıklı bir dövüş içersinde, yıllardır bir hiç gibi ölmüş ve ölmeye devam edecek olan şehit evlatlarımız.. her şey güllük gülistanlıktır artık o vatandaş için. açar barcelona real madrid maçını, ve devam eder kaldığı yerden; senaryosu önceden kendi seçtiği aymazlar tarafından yazılmış ve yönetiliyor olan gerzek hayatına...